Yükselmeye başlayan Haliç Metro Köprüsü’nün denizde kalan kısmı silueti bozarken, karadaki kısmı ise tarihî Ceneviz surları ve Mimar Sinan’ın yaptığı Yeşildirek Hamamı’nı yok ediyor. Tarihî surlar ve hamam köprünün altında ezilirken uzmanlar, köprüdeki ısrarın İstanbul için yüz karası olacağını söyledi.

İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, surların ortaçağdan kalan kültürel miras arasında, “birinci sınıf tarihî eser” olarak koruma altına alınması gerektiğini belirtti. Taraf'tan Serkan Ayazoğlu'na konuşan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, “Galata dendiğinde ilk akla gelen Galata Kulesi ve ortaçağ yerleşmesini sınırlayan surlardır" dedi.

Ahunbay şöyle devam etti:

Herkesin bilmediği ve henüz tam olarak göremediği olumsuz durum, Galata’nın Batı sınırını oluşturan surlara bitişik alanda, Azapkapı civarında ilerlemektedir. Üzerinde Ceneviz dönemi kitabesi taşıyan tarihî Harup Kapı metro köprüsünün yapımından sonra artık kapı olarak kullanılamayacaktır çünkü hemen önünden metro köprüsü geçecektir. Hiçbir sağduyulu mimar veya mühendis tarihî bir kapının önünü metro köprüsü ile bloke eden bir projenin altına imzasını koymaz. Ancak metro köprüsünün vereceği zararlar bununla da bitmemektedir. Mimar Sinan’ın eseri olan Yeşildirek Hamamı da köprünün altında ezilme tehdidiyle karşı karşıyadır. Köprü, boyutları ile bu tarihî eseri anlamsız kılmak üzeredir. Tarihî eserlerin çevrelerinde yeni yapılaşmanın denetlenebilmesi için ‘koruma alanı’ denilen bir bölge tanımlanır. Ortaçağ ve 16. yüzyıl mimari değerlerini korumak için bu kavramın hiç akla gelmemiş olması düşünülemez. Köprünün ısrarla sürdürülmesi İstanbul için bir yüz karası olacaktır.

‘BİLİNÇSİZLİK DEĞİL, RANT VE PARA HIRSI’
Konuyla ilgili olarak Taraf’a konuşan Fransız Araştırmaları Anadolu Enstitüsü’nde görevli Arkeolog Aksel Tibet, metro titreşimlerinin surlara ve hamama büyük zarar vereceğini belirterek, “Hamamın üstünden, surun yanından geçen metro estetik olarak da zarar verecektir. Eskiden böyle şeylere bilinçsizlik deniyordu. Artık bile bile rant ve para hırsından kaynaklı yapılıyor. Surlardan geriye çok az bir şey kaldı. Az kalmış olmasından dolayı önemi çok büyüktür. Ceneviz surlarının İstanbul’un belediyecilik tarihinde de bir önemi var. İstanbul’un ilk modern belediye örgütü, ‘Altıncı Daire’ adı altında Beyoğlu’nda kuruldu. Bu Altıncı Daire’nin yaptığı ilk iş yol yapmak için Galata surlarını yerle bir etmek olmuştu” dedi.

‘40-50 YIL SONRA O KÖPRÜ ORDA OLMAYACAK’
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Aykut Köksal, tarihî mirasa karşı son derece hoyratça davranıldığını belirterek şunları kaydetti: “Köprü bir yandan Tarihî Yarımada’nın siluetine son derece keskin bir müdahalede bulunurken, bir yandan da yakın çevresindeki tarihî yapıları yok sayıyor. Örneğin, Galata surlarından bugüne ulaşabilen son parçalardan biri, bu köprünün altında eziliyor, korunması anlamsız hale geliyor, hem de bundan 40-50 yıl sonra orada olmayacak bir köprü için. Evet, 50 yıl sonra o köprü orada olmayacak, çünkü İstanbul kendi kentlilerini yeniden üretecek ve onlar da bu kente daha büyük bir sağduyuyla yaklaşacaklar.