Tekirdağ eski Baro Başkanı Güneş Gürseler, yürütülmekte olan Ergene Derin Deniz Deşarj Projesi’nde ilk arıtılmış atık suyun Marmara Denizi’ne deşarjının gerçekleşeceği tarihe yaklaşılırken Marmara’daki kirliliğe dikkat çekerek, yapılması gerekenler konusunda uyarılarda bulundu.

Gürseler, “Ergene nehrinin kirletilmiş suyu gerçekten arıtılıp kilometrelerce yolculukla Marmara’ya gönderilecek ise buna hiç gerek yok çünkü büyük maliyetle arıtılan suyu denize dökecek kadar zengin değiliz. Arıttığımız suyu tekrar üretimde kullanmalıyız. Amaç gerçek arıtma değil de kirli suyu sadece süzgeçten geçirip katı maddeleri tutmak ise bu zaten can çekişen Marmara’ya son ölümcül darbe olacaktır” dedi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Gürseler, Ergene’deki kirliliğin Marmara Denizi’ne dökülmesinin Marmara’yı daha da kirli hale getireceğini bir kez daha haykırmak istediğini belirtti.

Son uyarı, Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, Türk Tabipler Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Marmara Denizi’nin Değişen Oşinografik Şartlarının İzlenmesi Projesi (MAREM), Ergene Platformu ve Trakya Platformu ile birlikte yürütülen çalışma sonunda hazırlanan rapor ile yaptıklarını hatırlatan Gürseler,  ilgililerden rapora karşı herhangi bir yanıt gelmediği gibi geçen sürede bu raporda belirtilen endişelerin giderilmediği ve eleştirilerin dikkate alınmadığını ifade etti.

Gürseler, raporda ise şu önerilerin sunulduğunu kaydetti: Ergene nehrinin kirletilmiş suyu geçekten arıtılıp kilometrelerce yolculukla Marmara’ya gönderilecek ise buna hiç gerek yok çünkü büyük maliyetle arıtılan suyu denize dökecek kadar zengin değiliz. Arıttığımız suyu tekrar üretimde kullanmalıyız.

Amaç gerçek arıtma değil de kirli suyu sadece süzgeçten geçirip katı maddeleri tutmak ise bu zaten can çekişen Marmara’ya son ölümcül darbe olacaktır.

Marmara’nın verilecek kirliliği seyreltme gücünün olmadığı İstanbul Haliç’te yapılanlarla ortaya çıkmıştır. Haliç’in kirliliğinin derin deniz deşarjı ile Ahırkapı  açıklarından denize verilmesi çöküşü hızlandırmış, yetmezmiş gibi üstüne Marmaray hafriyatı da Marmara’ya dökülmüştür. Şimdi Ergene’nin atıksuyu için aynı şey yapılacaktır, Marmara’nın bunların altından kalkacak gücü kalmamıştır.

Oysa yapılması gereken; Yıllardır söylediğimiz gibi bütün organize sanayi bölgelerinin geri kazandıkları suyu yeniden kullanabilecek şekilde  gerçek anlamda arıtma yapmaları ve bunun maliyetine de hep birlikte katlanmamız olmalı idi”