İzmir'in Ödemiş ilçe sınırlarında bulunan Bozdağ ve Birgi bölgesinde yapılan altın arama çalışmalarına karşı kurulan "Küçük Menderes Havzası Tarih ve Doğa Katliamına Hayır Platformu" tarafından düzenlenen bilgilendirme toplantısı büyük ilgi gördü.

Ödemiş Belediyesi nikah salonunda yapılan toplantıya gösterilen yoğun ilgi, platform üyeleri tarafından memnuniyet verici olarak değerlendirildi. Toplantıda konuşan ilgililer, tarımsal ürünlerin insan yaşamı için vazgeçilmez değerde olduğunu belirterek, "Türkiye'de önemli tarımsal üretimin yapıldığı Küçükmenderes Havzası'nı altın için feda etmeyeceğiz" mesajını verdi.

AKGÜN: "BU BİRLİKTELİK TOPRAKLARIMIZ İÇİN"

Açılış konuşmasını yapan platform sözcüsü ziraat mühendisi Özkan Akgün, "Oluşturduğumuz platformda her görüşten üye var. Bu platform, siyaset üstü, topraklarımızı korumak için oluşturulmuş bir örgütlenmedir. Altın arama bölgesinde dünyada eşi bulunmayan onlarca endemik bitki vardır. Türkiye'nin bu önemli verimli arazilerinde 3 milyon ton kestane üreten 120 bin kestane ağacı vardır. Yine Türkiye'de önemli bir ihtiyacı karşılayan kestane ağaçları vardır. Dünyanın en iyi incirleri bu bölgede yetişmektedir.

Altın arama çalışmalarından ilk zarar görecek olanlar bunlardır. Küçük Menderes Havzası, Türkiye'nin önemli patates üretim merkezidir. Türkiye'nin yüzde 10'luk patates üretimi burada yapılmaktadır. Altın aranacak bölgede 70 tür endemik bitki ve dünyanın başka yerinde olmayan üç endemik bitki vardır. 500 bin kişinin yaşadığı havzada tarım üretiminde hayvancılık da önemli bir yet tutar. Bunun yanında yüzde 5 ila yüzde 50 paya sahip mikroklimada yaşıyoruz. Bu ovayı kirletmeyelim" ifadelerini kaydetti.

VARDAR: "HAVZAYI ETKİLER"

Celal Bayar Üniversitesi öğretim görevlisi Serdar Vardar da bölgenin iklim, toprak, bitki ve arazi değerlendirmesini yaptığı konuşmasında şunları söyledi: "Bizler doğa ve kültürle varız. Küçük Menderes Havzası'nı sadece burası ile sınırlandırmıyoruz. Aslında suların toplandığı ırmağın kıyısını paylaşıyoruz. İklim, her türlü şekil veren bu coğrafya, binlerce yıldır bu insanları etkilemekte. Kemer köyü çevresindeki arama alanlarına gittik. Zengin bir havza. Burada meydana gelecek tahribat önce yer altı sularını etkileyecek, ardından üretim alanlarını kurutacak. Bugüne kadar çok testler yapılmış.

Toprak taban yapısı ile bu su havzaları da etkilenecektir. Birgi çevresinde ve arazi üzerinde toprak karakteri ve bitki örtüsü etkilenecek. Yanlış kullanılacak kimyasal maddeler toprağı kurutacaktır. Toprak yapısında doğu ve batısında ciddi sanayileşme var. Duran bir bölgede Torbalı ve Bayındır var. Öncelikle zemine baktığımızda yamacın hareketli olduğu görülmekte. Kendine ait binlerce yıldır yerleşme kültürü var.

Yerleşim eteklere yapılmış. Birgi ve Tire iyi bir örnek. Havzayı bütün düşünmek gerekli. Çatak üzerinde ciddi etkileşimle Kiraz bile etkilenecek. 10 bin yıllık yerleşim haritaları hala mevcut. Kültürel değerleri zamanla etkileyecek. Eşyalarını toplayıp gittiklerinde arkalarında bıraktıkları izlerle baş başa kalacağız. Havzada cıvanın olduğu her yerde altın arayacaklar."

Toplantıya çevre ilçe ve belde belediye başkanlarının yanı sıra Ödemiş İlçe Tarım Müdürü İbrahim Altıntaş, Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kocaağa, oda başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, ÇEKÜL Vakfı Bölge Koordinatörü Emin Başaranbilek, Ege-Çep yöneticileri ve çevreci vatandaşlar katıldı.

AHMET GEL/İZMİR/İHA