Japonya'da ortaya çıkan nükleer tehditle birlikte dünya, nükleer santrallerden vazgeçmeyi düşünüyor. Japonya'da deprem ve tsunami felaketinde nükleer santrallerin zarar görmesi ve ikinci bir Çernobil tehdidinin ortaya çıkması, nükleer enerjiye sahip ülkeleri santrallerini yeniden düşünmeye itti. Nükleer santrallerin kaldırılması konusunun kamuoyunda en çok tartışıldığı ülkelerin başında ise, 2011'de bir seçim yılı yaşayacak olan Almanya geliyor. Nükleer santrallerin, seçimlerin sonucunu etkileyecek önemli bir unsur olarak dikkat çekiyor.

Almanya'da 'süper seçim yılı' olarak adlandırılıyor bu yıl. Bunun sebebi ise Hamburg'dan sonra 20 Mart Saksonya-Anhalt, 27 tarihinde ise Baden-Württemberg, Rheinland-Pfalz ve Hessen; 22 Mayıs Bremen, 4 Eylül Mecklenburg-Vorpommern, 11 Eylül Aşağı Saksonya ve 18 Eylül tarihinde başkent Berlin'de eyalet seçimlerinin yapılacak olması. Olaf Scholz başkanlığındaki Sosyal Demokrat Partisi'nin (SPD) ezici çoğunlukla kazandığı Hamburg seçimlerinden sonra ve özellikle Baron Kalr-Theodor zu Guttenberg'in doktora tezindeki intihal olayından sonra istifa etmesi/ettirilmesinden sonra zor durumda kalan Hükümetteki Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) ve Hür Demokrat (FDP) partilerinin başı şimdi ise nükleer santrallerle belada. Başta 8,9, daha sonra 9,0 olarak tespit edilen büyüklüğündeki depremden sonra tsunami afetine maruz kalan Japonya'yı şimdi ise nükleer korku saldı. Nükleer santrallerin güvenliği konusu ise Almanya'daki nükleer santrallerin faaliyet süresinin 8 ile14 yıl arasında uzatılması doğrultusunda karar alan Sarı-Siyah hükümetini zora soktu.

Unutulmaya yüz tutan Çernobil faciasından 25 yıl sonra tüm dünyanın gözü Japonya'ya çevrilmiş durumda. Tarihinin en büyük doğal afetini yaşayan Japonya, muhtemel bir nükleer felaketle de karşı karşıya. Başkent Tokyo'ya 240 kilometre uzaklıktaki 40 yıllık Fukuşima 1 Nolu Nükleer Elektrik Santrali'ndeki dev bir patlama ve ondan sonraki gelişmelerden sonra Japonya hükümeti nükleer alarm vererek sızıntıya karşı koruyucu önlem almaya başladı. Tüm bu gelişmeler nükleer santralleri olan ülkelerde de tartışmalara yol açtı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, cumartesi akşamı Federal Başbakanlık'ta Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ve Çevre Bakanı Jürgen Röttgers ile Japonya'daki felaketi ve ülkedeki nükleer santralleri değerlendirdi. Toplantı sonrası, ülkede bulunan nükleer santrallerdeki güvenlik standartlarının gözden geçirilmesi yönünde karar verdiğini açıklayan Merkel, "Japonya gibi nükleer santrallerdeki güvenlik standartlarının en yüksek olduğu bir ülkede bile bir nükleer tehdidin ortaya çıkması durumunda, Almanya'nın bunu görmemezlikten gelinemez." dedi. Almanya'daki nükleer santrallerin sağlam ve güvenli olduğunu bildiklerini ifade eden Merkel, Japonya'daki felaketin iç politikaya malzeme yapılmaması yönünde imada bulundu.

MERKEL NÜKLEER SANTRALLERİN FAALİYET SÜRESİNİ UZATMIŞTI

Bilindiği gibi Hristiyan Demokrat Birlik ve Hür Demokrat koalisyon hükümetinin nükleer santrallerin faaliyet süresinin 8 ile14 yıl arasında uzatılması doğrultusunda karar almış ve bu kararla çevre örgütleri başta olmak üzere muhalefet partiler tarafından da sert bir şekilde protesto edilmiş ve ediliyor. Merkel hükümetinden önce iktidarda olan SDP ve Yeşiller koalisyon hükümeti, 2021 yılına kadar tüm nükleer santrallerin kapatılmasını kararlaştırmıştı. Şimdiki hükümetinin aldığı kararla ise "nükleersiz Almanya" hedefi 2050 yılına ertelenmiş oldu.

Merkel'in "Almanya'daki nükleer santrallerin güvenliğini" sorgulamaya yönelik yaptığı açıklama ise bu santrallerin kapatılmasını talep edenleri memnun etmedi. Almanya'daki nükleer santralleri "sağlam ve güvenli" olarak nitelendiren Merkel'in "nükleer santral" politikasında bir değişiklik yapacağına benzemiyor. Japonya'daki afet bir gerçeği göz önüne sermiş oldu: "Almanya'daki santraller Çernobil'e benzemez, buradakiler üst teknolojiye sahip" anlayışının yanlış olduğu. Teknoloji alanında dünyanın önde gelen ülkelerden bir olan Japonya'daki nükleer afet Almanya'da teknolojiyi öne çıkararak nükleer santralleri destekleyenlerin ellerindeki kozu almış oldu.

NÜKLEER ENERJİDEN VAZGEÇME ZAMANI GELDİ

Bu çerçevede muhalefet partilerinin eleştiri ve istekleri gecikmedi. SPD Başkanı Sigmar Gabriel sadece Almanya'da değil, dünya genelinde nükleer enerjiden vaz geçilmesi yönünde tartışmaların başlatılması gerektiğini belirtti.

Yeşiller Partisi'nin Federal Meclis Fraksiyonu Eşbaşkanı Jürgen Trittin ise Almanya'da Fukuşima santraline meydana gelen sorunlara maruz kalabilecek nükleer santrallerin mevcut olduğunu söyledi. Trittin buna Neckarwestheim nükleer santralini örnek olarak gösterdi.

NÜKLEER SANTRALLERE KARŞI PROTESTO GÖSTERİSİ

Japonya'daki nükleer afetten sonra Almanya'da nükleer santralleri istemeyenler protesto gösterisi yaptı. Protestocular, Neckarwestheim'den Stuttgart'a kadar 45 kilometrelik mesafede insan zinciri oluşturdu. Bu gösterinin aslında aylar önce planlandığını açıklayan organizatörler, beklediklerinden 20 bin kişi fazla geldiğini, toplam katılımcı sayısının 60 bin olduğunu belirtti.

SONDAKİKA HABER