Uzmanların karşı çıktığı, yaşam savunucularının tepkisine neden olan Mersin'deki Akkuyu Nükleer Santral projesi için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) 2014'ün Şubat ayında Enerji Bakanlığı'na teslim ettiği ancak AKP hükümeti tarafından ‘devlet güvenliği' gerekçesiyle gizlenen rapor ortaya çıktı. Buna göre, 'Entegre Nükleer Altyapı Gözden Geçirme' (INIR) misyon raporunun üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine karşılık çalışmadaki tavsiyelerin hiçbirine uyulmamış!

MAHKEMEYE BİLE GÖNDERMEMİŞTİ

24 tavsiye ve 15 önerinin yer aldığı rapor kamuoyundan gizlenirken, Akkuyu nükleer projesi için geçen Aralık ÇED Olumlu kararı verilmişti. Karar aleyhine açılan yürütmeyi durudurma talebi davasında hükümet, mahkemenin isteğine rağmen 'devlet sırrı' diyerek raporu mahkemeden bile saklamıştı. durumun tartışmaya neden olması üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “2013 yılının sonunda hazırlanan tespit raporu şu anda güncelliğini bile yitirdi” demişti.

Hürriyet'ten Tolga Tanış'ın haberine göre raporda yer alan tavsiyelere uyulmamasıyla ortaya çıkan vahim tablo kısaca şöyle:

* Raporun üzerinde durduğu en önemli konulardan biri TAEK’in özerk bir düzenleyici kuruluş kimliği kazanması. Bu halen yapılmadı. Ve şu andaki durum Türkiye’nin de taraf oldugu Nükleer Güvenlik Konvansiyonu’na aykırı.

* Akkuyu tesisisinin nükleer güvenliği hususunda TAEK’in vereceği zorlayıcı talimatlarla ilgili de bir ilerleme yok.

* Akkuyu proje şirketi, uygulamalı yer incelemelerine dayanan yer parametreleri raporunu onay için TAEK’e sundu. Şu anda TAEK raporu inceliyor.

* Başka bir önemli açık Türkiye, nükleer hasar için sivil sorumluluk yasasını çıkarmadı. O yüzden genel idare hukuk prensipleri kapsamında, herhangi bir kaza kusursuz sorumluluk üzerinden devlete ait bir sorumluluk olacak.

* Halkı bilgilendirme kısmında da; Akkuyu projesine ilişkin bilgi ve belgeler sistematik olarak halktan hatta mahkemelerden bile gizlendi. ÇED süreci kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirme komisyonu (İDK) toplantılarına ait tutanaklar, sunulan kurum görüşleri için yapılan bilgi edinme başvuruları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından reddedildi.

YURTTAŞLARIN KATILIMI KISITLANDI

* ÇED yönetmeliği kapsamında, ÇED raporlarının hazırlanması için proje sahibine özel format verildi. Ancak bu formatın bir standartı yok. Akkuyu projesi, ÇED raporunda entegre tesis olarak değerlendirilmedi. Atıkların kontrolü, iletim hatları, taş ocakları ÇED raporunda değerlendirilmedi.

* Yereldeki sanayinin, sivil toplum kuruluşların, yurttaşların sürece katılımı kısıtlandı. Belediyelerin proje ile ilgili görüşleri değerlendirmeye alınmadı. İmar planı değişiklikleri Bakanlık eliyle yapıldı.

* En önemli konulardan bir diğeri ise Türkiye Hükümeti’nin, nükleer enerjide harcanmış yakıt ve atıklar ile tesisin işletmeden çıkarılması meselelerini de ele alan bir ulusal politika ve stratejiyi halen tamamlamamış olması. Bu konuyu değerlendiren CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, “Harcanmış yakıtların akıbetinin ne olacağı konusunda hiçbir açıklama bulunmamaktadır. Radyoaktif atıklar bir ‘süre’ ülkemizde depolanacaktır. Daha sonra ne olacağı net değil. Atıkların Akdeniz-Ege-Marmara-Boğazlar-Karadeniz yoluyla Rusya’ya götürülmesi akıl dışıdır. Nükleer tesisin sökümü ve söküm maliyeti hakkında da hiçbir bilgi verilmemektir” dedi.