Cesur yürek!

Korkusuz kalem!

Muhalif yazar!

Hayır bilemediniz yazarımıza, yürüyüşlerde, mitinglerde ve gösterilerde, memurlarla, işçilerle, öğrencilerle birlikte biber gazına maruz kalıp, iktidara karşı onlarla birlikte yürüdüğü için böyle denilmiyor!

Yok yok bilemediniz, söz konusu cesur yürek yazarımıza, açlık grevlerinde, ölüm oruçlarında, Roboski katliamında, anadil eylemlerinde, cumartesi annelerinin feryatlarında onlarla birlikte olup onların sorunlarını köşe yazılarına taşıdığı için de böyle denilmiyor!

Zaten gazetecinin görevi de bunlar değil!

Siz, söz konusu yazarımıza 1 Mayıs alanlarında coplandığı için böyle denildiğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz!

Ya da tutuklanan gazeteciler için ayrım yapmaksızın yürüyüş yaptığı için “Cesur yürek” denildiğini düşünüyorsanız yine yanılıyorsunuz!

Ama hakkını yemeyelim, gözaltına alınan gazeteciler için bir kez olsun yürümüş lakin “Ben falan için buradayım ve ona kefilim diğerlerini tanımıyorum” demişliği de vardır!

Peki ama nasıl oluyor da cesur yürek oluyor söz konusu yazarımız!

Nasıl oluyor da yazılarının altına “Cesur yürek” diye yorumlar yapılıyor peki?

Ne söylemiş acaba!

Bu memleketin en önemli sorunlarından birisi olan Kürt sorunu için önemli bir şeyler mi söylemiş mesela!

Yol mu göstermiş, şöyle yapılmalı mı  demiş?

“Bunun muhatabı Abdullah Öcalan’dır” diyor burun ucuyla!

“Sonunda Türkiye Cumhuriyeti bu duruma geldi” demeye getiriyor belli ki!

“Burada bir karar verilmesi lazım” diyor ama bir yazar, bir aydın duruşuyla açık açık “Devlet otursun konunun muhatabı her kimse onunla konuşsun kardeşim, PKK’ysa PKK, Abdullah Öcalan’sa Abdullah Öcalan” demiyor cesur yazarımız!

Bir Yaşar Kemal duruşu beklenemez kuşkusuz ama “Türkiye en çok barışa susayan ülkelerden biridir “ demiyor mesela!

Her kim olursa olsun “Bir insanın bir insanı öldürmesi savaştır” demiyor!

“Yeter ki kan dursun, insanlar ölmesin, analar ağlamasın” demiyor korkusuz kalem!

“Dersim’de devlet terörünün olup olmadığı hakkında bir gazeteci olarak benim ne düşündüğüm önemli değil” diyor cesur yürek!

Ama yazılarında Seyit Rıza için “Kukla” diyebiliyor!

“Ben gazeteciyim” deyip çıkıyor işin içinden!

Ama hafiften iğneliyor birilerini!

“Eğer böyle bir olay varsa bunun sorumluları Mustafa Kemal, İsmet İnönü’dür” diyor!

“Her fırsatta laiklikten, cumhuriyetten, Kemalizm’den bahsediyorsunuz ya, hadi bakalım sıkıyorsa onları yargılayın” demeye getiriyor!

Lafı evirip çevirmeyin, “Bırakın mektup okumayı” demeye getiriyor lakin kendisi konunun etrafında geziniyor!

Cumhuriyet tarihinin en önemli katliamlarından birisi için “Eğer böyle bir olay varsa” diye söz ediyor!

Net bir şey söylemiyor!

Daha doğrusu diyor da okuyucusuna göz kırpıyor!

“Siz anlıyorsunuz ne demek istediğimi” demeye getiriyor!

Yazılarının birçoğunun altına “Cesur yürek, korkusuz kalem” gibi yorumlar yapılıyor yazarımızın!

Son söyleşisiyle ilgili okuyucularının en çok yaptığı yorum ise “Anlayana” olmuş!

Merak ediyorum anlayan ne anladı ki?!