Uzun ve düzgünken veya kısa ve karmaşıkken. Çözülmeye çalışırken, iyice dolaşırken. Bir ağacın dalları gibi, saçın telleri gibi. Legolar gibi devrilebilen egoların kendine düşkün sevecenliğiyle çarkını bir şekilde döndürmeye çalışır insan. Çarkı oluşturan her kesitte yenilgi yüzü görecek değilsin, bozguna da uğrayacaksın, zaferler de kazanacaksın zamanı gelince. Dünya başıboş dönene etmez hiç merhamet. Çarkı dengede tutmaktır asıl maharet, bunu anlayacaksın. Açığa düşmeden, kenara kaçmadan, zoraki seçmeden ve bir başkasının ipinde cambaz olmadan...

Fiillerinde cimrisin, sıfatlarında cesur. Şimdi dönüp gitsem, gitme demezsin, bilirim. Ama ya çark, dönmese de, duruyor işte, taze bir ruh üflenmesini bekler. Sinsi, bencil ve kibirli değildir çark, terki terk etmiştir, kendi sonsuz düzleminde kaybolmuştur... İçine dokunmadan, kadehlerini alanlar, dolu sandılar. Hâlbuki kadeh doldurmak için kaynağı bilmek ve eğilmek gerekmez miydi?


Çarkın dişlileri dönmeye devam edecek. Hayatının en önemli kararlarını bile usulca ve kimseyi incitmeden alabileceksin. Korkmadan ve kaçınmadan... Sonra, hiçbir şeye ve kimseye ihtiyacın olmayacak. Böyle bir dünya mümkün...

Yeter ki vakitlice uyanmasını öğren...