Meclis, sağlık hizmetlerinin tamamını özelleştiren ve piyasaya açan hükümetin "sağlık reformu"na "hayır" dedi. Meclis, 14 Mart Tıp Bayramı'nda sokakta olacak.

 

AKP Hükümeti'nin halkın sağlık hakkını ortadan kaldıran politikalarına karşı "Herkese eşit, parasız, nitelikli sağlık hizmeti için birleşik mücadele" çağrısı yapan Türkiye Büyük Sağlık Meclisi, Ankara'da toplandı.

 

Toplantı Genel Sağlık Sigortası'nın (GSS) yaratacağı sonuçları anlatan sinevizyon gösterimi ile başladı.

 

Meclisin açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Üyesi Eriş Bilaloğlu, sağlık hakkının yaşam hakkı için vazgeçilmez olduğunu belirtti. AKP Hükümeti'nin sağlık politikalarının sağlık emekçileri ile hastaları karşı karşıya getirdiğini belirten Bilaloğlu, "Artık sağlık emekçileri toparlandık, bir araya geldik" dedi.

 

'SAĞLIK HAKKI HERKESİN SORUNUDUR'

Sağlık hakkının sadece sağlık emekçilerinin değil herkesin sorunu olduğunu belirten Bilaloğlu, şunları söyledi: "Ne yapılacaksa birlikte yapılacak, birlikte karar verilecek. Bize, size hepimize yalan söylediler. Herkesi bilgilendireceğiz. Sorunu olan herkesin yanında olacağız. Genel Sağlık Sigortası ile ilgili dayanışma hattı kuracağız. Hepsinden önemlisi, hakkımız olanı elimizden almak isteyenlere karşı taleplerimizi belirleyip mücadele edeceğiz, birleşerek büyüyeceğiz. Birbirimize söz vereceğiz ve herkese yayacağız, 'sağlık haktır' diyeceğiz. Sağlık haktır diyenlerin dayanışacakları ve güvenecekleri güce ihtiyacı var."

 

HÜKÜMETİN SAĞLIK REFORMU'NA 'HAYIR'

Açılış konuşmasının ardından divan Başkanı Dr. Osman Öztürk, hükümetin 'sağlık reformu'nu katılımcıların oyuna sundu. Katılımcılar hep bir ağızdan "hayır" diyerek, hükümetin sağlığı yıkım politikalarını oy birliğiyle reddetti. Dr. Öztürk oylamanın sonunda, "AKP hükümetinin, Dünya Bankası ve IMF eliyle uyguladığı sağlıkta yıkım paketi oy birliğiyle reddedilmiştir. Herkese hayırlı olsun" dedi.

 

İL SAĞLIK HAKKI TEMSİLCİLERİNİN KONUŞMALARI

Türkiye Büyük Sağlık Meclisi'nin toplantısı İl Sağlık Hakkı Meclisleri temsilcileri söz alarak, önerilerini sunmasıyla devam etti.

 

İstanbul İl Sağlık Hakkı Meclisi Temsilcisi Ziya Öncedere, taşerolaştırmaya karşı direndikleri için haklarında dava açılan Adana Balcalı Hastanesi işçileri ile Samsun'da direnen işçilere selam gönderdi. Hastanelerde sağlık meclislerini kurmaya çalıştıklarını hatırlatan Öncedere, şu önerilerde bulundu: "Tüm hastanelerde sağlık meclisleri kurulmalı. İşten çıkarmalara karşı ortak direniş örgütlenmeli. Eczacıları tahsildar haline getiren uygulamalara karşı eczacıları örgütlemeliyiz. İş yerlerindeki mücadelemizi alanlara, sokaklara yansıtmalıyız."

 

Öncedere, sözünü "İnanıyoruz, gücümüz var, değiştirebiliriz" diye bitirdi.

 

'EŞİTSİZ SAĞLIK HİZMETİNİ REDDEDİYORUZ'

İzmir Sağlık Hakkı Meclisi adına konuşan Ferdan Çiftçi, sağlık hakkının neden savunulması gerektiğinin tüm halka anlatılması gerektiğini belirtti, "Sağlıkta yıkımın sonuçlarını geniş toplum kesimlerine anlatmalıyız" diye konuştu. Milletvekillerinin toplumdan farklı sağlık hizmeti aldıklarını hatırlatan Çiftçi, "Bu nedenle açık eşitsizliklerin olduğu sağlık hizmetini reddediyoruz" diye konuştu.

 

'ANADİLDE SAĞLIK HİZMETİ İÇİN MÜCADELE ETMELİYİZ'

Diyarbakır Sağlık Meclisi adına söz alan Necdet Sezgin, salonu Kürtçe selamlayarak konuşmasına başladı. Bir süre Kürtçe konuşmasına devam eden Sezgin, "Savaştan kaynaklı göç nedeniyle ciddi sağlık soruları yaşanıyor. Savaş halkı yoksullaştırdığı için sağlık hizmetlerine ulaşamıyor. Anadilde sağlık hizmeti için de mücadele etmeliyiz" dedi. Sezgin, 14 Mart günü Ankara'da miting düzenlenmesi önerisinde bulundu.

 

'ASIL EŞKİYALIĞI GÖRECEKLER'

Hopa Sağlık Meclisi adına Kamil Ustabaş, "Su hakkı için mücadele ederken, eşkiyalıkla suçlandık. Asıl eşkiyalığı, sağlık hakkı mücadelesini gösterirken görecekler" dedi. Meclis'e Rize Sağlık Hakkı Meclisi ile birlikte geldiklerini hatırlatan Ustabaş, "Hopa'dan Erdoğan'ın kalbine Rize'ye doğru akacağız. O zaman Hopalı ve Rizeli eşkiyaları görün" dedi.

 

'ADIMIZ TAŞERON SOYADIMIZ KÖLE'

Meclise katılan Çapa direnişçileri adına Kadir Aksoy da söz aldı. "Adımız taşeron, soyadımız köle. Bir ömür geçmez böyle" diyerek konuşmasına başlayan Aksoy, kendilerini direnişe götüren süreç hakkında bilgi verdi. Aksoy, "Bizleri yok sayanlara karşı direniyoruz" dedi. Direnişçi işçi, kürsüden "Sağlıkta taşeron ölüm demektir" sloganıyla indi.

 

70 gündür güvenceli bir iş ve sendika hakkı için direnen Billur Tuz işçilerinden Cem Durukan, anayasal haklarını kullandıkları için işten atıldıklarını belirtti, "Haklarımızı alıncaya kadar direneceğiz. İşçi memur el ele birlikte mücadeleye" dedi.

 

Diğer konuşmacılar da Sağlık Hakkı Meclisi'nin yerellerde örgütlenmesi gerektiğini belirtti.

 

SONUÇ BİLDİRGESİ

Meclisin sonuç bildirgesi SES Genel Başkanı Dr. Çetin Erdolu tarafından okundu.

 

Erdolu, 38 ilden gelen il sağlık hakkı meclislerinin, GSS primini ödemeyen vatandaşı hastane kapısında bırakan, bıçak parası alan, acil servis girişinde katkı parası alan paralı sağlık hizmetlerini oy birliğiyle reddettiğini duyurdu.

 

Sonuç Bildirgesi'nde şu öneriler yer aldı:

 

-Sağlık bütün insanların doğuştan kazadığı temel bir haktır. Sağlık herkes için eşit, ulaşılabilir ve parasız olmalıdır.

 

-Sağlık giderleri vatandaştan değil, genel giderlerden karşılanmalıdır.

 

-Odağında kar değil, toplumsal yarar olan bir sağlık hizmeti istiyoruz.

 

-Koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmeli.

 

-Sağlıka taşeron mutlaka yasaklanmalıdır.

 

-Sağlık emekçileri güvenceli istihdam edilmeli, sendika ve grev hakları olmalı.

 

-İşçi sağlığı ve iş güvenliği, kurallarına uygun bir biçimde çalıştırılmalı.

 

14 MART'TA SOKAKTALAR

Birlikte mücadele kararlılığını bir kez daha dile getiren meclis, 14 Mart günü Ankara'da Sağlık Bakanlığı, diğer illerde ise sağlık müdürlükleri önünde eylem yapılması kararını aldı.

 

İl Sağlık Meclislerinin kuruluşuna hız verilmesi kararı da alınırken, sonuç bildirgesinde, "Halkın bilgilendirilmesi için etkin bir faaliyet yürütülmesine, mağduriyetlerin raporlandırılarak kamuoyuyla paylaşılmasına, imza kampanyaları, mitingler, referandum, grevler dahil yerel ve merkezi eylemler yapılmasına karar verilmiştir" denildi.

 

EmekDunyasi.Net