İstanbul Mecidiyeköy'deki Torunlar Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı (GYO) tarafından yaptırılan inşaatın 32. katından yere çakılan ve 10 işçinin hayatını kaybettiği asansör faciasına ilişkin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmada sanıkların ifadelerinin alınmasına devam edildi.

Elçin Yıldıral’ın BirGün’de yayımlanan haberine göre; sanıkların ifadelerinden asansörün üzerine defalarca malzemelerin düştüğü ve asansörde koruma çatısı olmadığı anlaşıldı. Sanıklardan şikayetçi olduğunu dile getiren ölen işçi Hıdır Ali Genç'in babası Mustafa Genç, "Oğlum asansör tamircisi Turgay Dalkılıç ile birlikte asansörle geldi. 30 adet alçıpan yüklediler asansöre ve 10 kişi birden asansöre bindi. 7-8 dakika sonra da asansörün düştüğü haberi geldi" dedi.

Asansörün düşmesi nedeniyle oğlunun üzerindeki yeleğin asansörün dışına fırlamış olarak gördüğünü söyleyen Genç, "Asansörde sorun olduğunu herkes biliyordu. Turgay Dalkılıç 'arıza yok tamir ettim' dedi, oysa gündüz de akşam da arızalanmış asansör. Bu bir cinayet" diye konuştu. Genç, "Gündüz düşseydi asansör 40 kişi ölürdü" dedi.

'KILAVUZU VERİYORUZ'

GEDA Majör Asansör Firması’nda satış müdürü olduğunu söyleyen sanık Ümit Savur da alınmayan ve ihmal edilen önlemleri sorgulama sırasında itiraf etti. Şirketin iç yazışmalarında asansörün sık sık arızalandığı yönünde bildirimlerin yapıldığının Torunlar GYO avukatları tarafından belirtilmesi üzerine "Arıza olarak bildirilen vakalar gerçekten arıza mı ona bakmak gerekiyor. Arıza değil, erör (hata, yanlışlık) durumudur. Asansörün kendisini korumaya almasıdır. Asansör durduğunda yine arızalandı deniliyor. Oysa bu güvenlik için asansörün kendisini durdurmasıdır" yanıtını verdi.