Soma maden faciasında 8'i tutuklu 37 sanığın yargılandığı davanın iddianamesinin okunmasına devam edilirken, Soma Holding'in patronunun oğlu tutuklu sanık Can Gürkan'ın savcılıkta, "En çok babamla ben mağdur olduk" şeklinde ifade vermesi dikkat çekti.

Soma'da 13 Mayıs'ta 301 işçinin yaşamını kaybettiği maden faciası ile haklarında "kasten adam öldürme" suçunu işledikleri için dava açılan 8'i tutuklu 45 sanığın Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Pazartesi günkü davada tutuklu sanıkların mahkemeye getirilmesi talebi kabul edildiği için 8 tutuklu sanık ve tutuksuz 37 sanık bugün hakim karşısındaydı.

SANIK "EN ÇOK BİZ MAĞDUR OLDUK" DEDİ

Duruşmada gün boyu iddianame okunurken, iddianamede tüm sanıkların suçlarını kabul etmedikleri, madencilerin çok eski ve kontrol edilmemiş gaz maskeleri kullandığı ve yaşam odasının olmadığı bir kez daha ifade edildi. İddianamede geçen en çarpıcı ifadelerinden biri de, davanın bir numaralı sanığı Soma Holding'in patronunun oğlu Can Gürkan'a ait. Gürkan'ın, savcılıkta "En çok biz mağdur olduk" şeklinde ifade verdiği görüldü.

Ayrıca Gürkan ifadesinde, şirketin strateji, finans, banka ilişkileri, bütçe, planlama ve yatırım konularını takip ettiğini ve teknik konularda sorumluluğun yönetim kurulu üyesi ve genel müdürleri Ramazan Doğru'ya ait olduğunu vurguladı. Gürkan'ın, savcılık ifadesi şöyle:

"Meydana gelen kazada en çok biz mağdur olduk. Bütün yatırımlarımızı güvenlik önlemlerine harcadık. Biz bütün işçilerimize, üst düzey amir ve mühendislerimize gerekli eğitimleri verdik. Her biri de belgelenmiştir. Söz konusu iş yeri devletin güzide maden ocaklarından bir tanesidir. Hatta bu maden ocağında profesörler olsun öğrenciler olsun madenle ilgili olarak bilgi amacıyla örnek madenlerden gösterilerek ziyaret edilmektedir. Biz iş güvenliği ile ilgili olarak emniyet iş güvenliği başmühendisimiz, iş güvenliğinden sorumlu vardiya amirimiz, mühendisleri ve teknikerleri olsun yeterli sayılarda insan çalışmaktadır."

İHMALLERİ SÖZ KONUSU DEĞİLMİŞ

Öte yandan, tutuklu diğer sanıklar işletme müdürü Akın Çelik, mühendis Ertan Ersoy, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Mehmet Ali Günay Çelik ve İsmail Adalı da iddianamede yer alan savcılık ifadelerinde, kazanın oluşumuna ilişkin ihmallerinin söz konusu olmadığını ileri sürdüler.

AİLELER SALONU TERK ETTİ

İddianamenin okunmasının ardından bilirkişi raporlarına geçilince aileler de gruplar halinde salonu terk etmeye başladı. Salonu terk eden aileler, sanıkların korunmasını, "Biz gidiyoruz şimdi rahat rahat yargılamanızı yapın", "İyi koruyun onları, geride çok can var gelip onları da öldürsünler", "Eşim daha çocuğunu görmeden öldü, siz de çocuklarınıza hasret kalasınız", "Biz buraya gelmeyelim diye aracımızı engellediler araç tutup yine de geldik ayağımızdaki ayakkabıyı satar yine geliriz" şeklindeki sözlerle tepkilerini dile getirdi.

DURUŞMAYA YARIN DEVAM EDİLECEK

Davayı değerlendiren ailelerin avukatlarından Can Atalay da, Pazartesi günkü duruşmada, ailelerin ortak mücadelesi sonucu mahkemenin sanıkları getirmek zorunda olduğunu belirterek, bundan sonraki çabamız güvenlik gerekçesi ile mahkemenin buradan taşınmaması noktasında olacak bu nedenle ailelerin duruşunun çok önemli olduğunu söyledi.

Duruşmaya yarın, sanıkların dinlenilmesi ile devam edilecek.