Şırnak’ta 8 kişinin yaşamını yitirdiği kömür ocağında incelemelerde bulunan Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, özelleştirmeden sonra ölümlerin arttığına dikkat çekti. Alanda bulunan ocakların Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) tarafından işletildiği dönemde ciddi kazaların yaşanmadığını vurgulayan Görgün, "1998 yılından sonra ise ocaklar düzenli işletilmediği halde yaklaşık 200 işçi yaşamını yitirdi. Ama bu işçilerin ölümleri gündem olmamış" ifadesini kullandı.

Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun GörgünŞırnak kent girişine yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta bulunan 1 No’lu maden ocağında 17 Ekim günü meydana gelen göçükte 8 işçi yaşamını yitirdi. Olayın ardından çalışmaların durdurulduğu madende incelemelerde bulunan Türkiye Devrimci Maden Arama ve İşletme İşçileri Sendikası (Dev Maden-Sen) Genel Başkanı Tayfun Görgün, izlenimlerini aktardı.

Evrensel'in haberine göre, alanda bulunan ocakların daha önce Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) tarafından işletildiğini hatırlatan Görgün, 1998’den sonra ocakların hiçbir denetime tabi tutulmadan gelişigüzel bir şekilde yandaş işletmelere peşkeş çekildiğini belirtti. Bölgedeki ocaklarda 1998 yılına kadar ciddi ölümlerin yaşanmadığını kaydeden Görgün, “1998 yılından sonra ise ocaklar düzenli işletilmediği halde yaklaşık 200 işçi yaşamını yitirdi. Ama bu işçilerin ölümleri gündem olmamış” dedi.

Özelleştirilmesi ile birlikte işi bilmeyen şahıslar tarafından ocakların işletildiğini aktaran Görgün, “Şirketler düzenli bir madencilik yapmak yerine, 15 saate yakın çalıştıran işçi yaratıyorlar. Hiçbir denetim olmadığı için yeterli deneyimi olmayan bu insanlar, canlarını hiçe sayan bir madencilik yapıyorlar. Dolayısıyla burada çokça sigortasız işçi de var. Ailesine bakmak için ölüm riskini göze alan bu işçiler, bu üretimi yapıyor” diye konuştu. Bölge insanının ya dışarıda açlıktan öleceğini ya da ölümü göze alıp madene gideceğini ifade eden Görgün, “Bu kötü bir kader. Bundan dolayı ocakların TKİ’ye devredilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Çünkü TKİ ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının bu işi yapabilecek teknik kapasitesi var. Şirketler, gördükleri yerdeki madeni aldıkça kendiliğinden bir vadi açılmış. Halbuki o vadinin açılmaması lazım” ifadelerini kullandı.

KAÇAK MESELESİ HİKAYE

Ocakta yaptıkları incelemeye değinen Görgün, yapılan çalışmaların madencilik ilkeleriyle uyuşmadığını dile getirdi. Görgün, ocakta yaşananların bir “kader” değil aksine bir iş cinayeti olduğunu vurgulayarak, arazinin sağlamlığından kaynaklı olası büyük bir facianın yaşanmadığını söyledi. Görgün, “Bu ocakta belli bir metreden sonra açık işletmecilik yapılamaz. Kapalı bir şekilde yani galeri şeklinde bir çalışma yapılmalıdır. Bu ocakta bu kural ihlal edilmiştir. Yapılan açık işletmecilik de yanlış yapılmış. Madenin üzerindeki örtü alındıktan sonra teraslama dediğimiz yani merdiven şeklinde yapılması gerekir ki, toprak kayması olmasın. Ama bu yapılmadığı için her an bir kaya parçası düşebilir. 2 gün önce de o alanda kaya parçaları düşmüş. Dolayısıyla orası tehlikeli bir yer” diyerek maden ocağındaki ihmallere dikkat çekti. 

Ocaklardaki denetimin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile valilik tarafından yapılması gerektiğine işaret eden Görgün, herhangi bir yetkilinin ocakta denetim yapmadığına vurgu yaptı. Görgün, ocağın kaçak işletildiği iddiaları hakkında ise, “Ocağın kaçak olduğunu söylüyorlar. Kaçak olsa ne olacak olmazsa ne olacak? Çıkarılan kömürler buharlaşmıyor ya? Çıkarılan kömür piyasaya sürülüyor. Çıkarılan kömürlerin yoksul insanlara dağıtılan kömür olduğunu da biliyoruz. Bugün bile birkaç kamyonla kömür çıkartıldığını gördük. Ve kömür de piyasaya sürülecek. Yani kaçak meselesi hikâye” dedi.