Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, İstanbul Mecidiyeköy’deki Torunlar GYO’ya ait rezidans inşaatında, içinde bulunduğu asansörün 15. kattan çakılması üzerine dokuz arkadaşı ile birlikte hayatını kaybeden Hıdır Ali Genç’in ailesi, dört şirket hakkında tazminat davası açtı.

Dava dilekçesinde, üniversiteli Genç’in altı günlük işçi olduğu, temel iş güvenliği eğitimi verilmeden işe başlatıldığı ve özel uzmanlık gerektirmesine karşın sertifika almaksızın asansör kullanmakla görevlendirildiği ifade edildi.

Genç’in ailesi, faciadan sonra şirketin ‘uzlaşma’ teklifini geri çevirmişti. Aynı inşaatta çalışan baba Mustafa Genç ise işten ayrılmak zorunda kalmıştı.

Avukat Yıldız İmrek ve Ahmet Ergin tarafından hazırlanan dava dilekçesinde; bina inşaatı ‘çok tehlikeli işler’ kapsamına girmesine rağmen 21 yaşındaki Hıdır Ali Genç’in temel iş güvenliği eğitimi verilmeden işe başlatıldığı; dış cephe asansörünün kullanımı özel uzmanlık gerektirdiği halde bununla ilgili eğitim ve sertifika almadan asansörü kullanmakla görevlendirildiği ifade edildi.

B Blok’ta yer alan asansörün daha önce defalarca arıza yaptığı, faciadan yirmi gün önce iki-üç kat aşağıya düştüğü, aynı inşaatta birkaç ay önce Erdoğan Polat adlı işçinin sepet halatının kopması sonucu 15. kattan düşerek öldüğü hatırlatıldı. Bu kaza sonrası, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca yapılan tespitte, 21 kalemde güvenlik eksiklerinin saptandığı ve eksikliklerin giderilmediği ifade edildi.

Tanık olarak dinlenen işçilerin, “İşverenler asansörlerin arızalı olduğunu biliyordu” dedikleri anlatıldı. Facianın cumartesi günü mesai saati dışında meydana geldiği vurgulanarak, “Bu gerçekler, işin hızlı yapılması baskısı altında, aşırı kar hırsıyla, ölüm tehlikesi göze alınarak çalışma yaptırıldığının kanıtlarıdır” denildi.

İnşaat sahibi Torunlar İnşaat’ın birinci derecede sorumlu olduğu kaydedilirken; asansör ihalesini alan Geda Majör ve iş güvenliği şirketi NCA’nın da ağır derecede kusurlu olduğu vurgulandı.

Geda Majör’ün “arızalı asansörleri, sertifikası olmayan yetersiz personelle uygun teknolojik ölçütleri dikkate almadan çalıştırdığı” kaydedildi. Bu inşaatı hasılat paylaşımı sistemiyle ihale eden TOKİ’nin de denetim ve gerekli yaptırımları yapmadığı için sorumlu olduğu anlatıldı.

Toplamda 1 milyon 330 bin TL manevi ve 163 bin TL maddi tazminatın istendiği dilekçede, şöyle denildi:

 “İstanbul’un orta yerinde lüks bir rezidans inşaatında insan hayatı hiçe sayılarak, daha hızlı üretim, daha yüksek kar adına, altı günlük işçi, uzmanlığı olmadığı, eğitimini almadığı bir işte, üstelik sık sık arıza yapan ve daha önce de iki-üç kattan düşmüş olan bir asansörde, normal mesai saatleri dışında, hiçbir iş güvenliği önlemi alınmadan asansör operatörü olarak görevlendirilmiş; kısa bir süre sonra asansör, 32. kattan düşerek on işçiye mezar olmuştur. Vicdanı olan herkesi derinden sarsan bu kaza, müvekkiller tarafından da, genel olarak toplumdaki algıya benzer bir şekilde ‘cinayet-katliam’ olarak görülmektedir.”