TDS'nin İZDENİZ'de başlatmış olduğu grev 18’inci gününde.

Ne olursa olsun grevlerine devam edeceklerini belirten TDS Genel Merkez Yöneticisi Selim Necati Çilli, tek taleplerinin "adalet ve eşitlik" olduğunu belirtti.

Türkiye Denizciler Sendikası (TDS) ile İzmir Deniz İşletmeciliği Nakliyat Turizm ve Ticaret A.Ş. (İZDENİZ) arasında yürütülen Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine 12 Temmuz'da başlatılan grev 18’inci gününe girdi.

İZDENİZ’in Konak, Karşıyaka, Alsancak, Üçkuyular, Bostanlı iskeleleri başta olmak üzere 10 noktada devam eden grevde işçilerin taleplerine şirket yöneticileri ve yetkililerin kulakları tıkalı. 

İZDENİZ, deniz personeline yüzde 0, İskele personeline ise yüzde 9,5 zam teklif ederken ağır çalışma koşulları altındaki işçiler ve sendika ise tüm çalışanlarına yüzde 15 dolaylarında zam istiyor. Yine sosyal haklar noktasında da iyileştirmeler talep eden işçiler ve sendika, belediyenin diğer birimleri ile yaptığı TİS'lerin referans alınarak adalet çerçevesinde eşitlenmesini talep ediyor. Talepleri karşılanmadığı için greve çıkan işçiler, haftanın 6 günü, günde 8 saat çalıştıklarını belirtiyor.

Tamamı üniversite mezunu iken birçoğu ise evli ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları olduğunu dile getiren işçiler, her sabah 05.00'te evden çıkıp, 06.00'da iş başı yaptıklarını dile getiriyor. Bütün ekipmanları, gişeleri, vapurları kontrol eden işçiler saat 07.00’de ilk seferleriyle güne başlarken, gece geç saatlere kadar vardiyalı olarak çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ediyor. Çalışma koşullarının ağır olduğunu dile getiren işçiler, taleplerinin cüzi olduğunu hak ettiklerinden fazlasını içermediğini aktarıyor.

‘ADALETSİZLİK ALMIŞ BAŞINI GİTMİŞ’

'Emeğimizin karşılığını alamıyoruz diye grev yapıyoruz" sözleri ile greve başlama gerekçelerini anlatan TDS Genel Merkez Yöneticisi Selim Necati Çilli, adalet istediklerini belirterek, insanca yaşama yetecek bir ücret talep ettiklerini aktardı.

İZDENİZ'de çalışanların bin 700 ile 4 bin 500 TL arasında maaş aldığını ifade eden Çilli, "4 bin 500 lirayı da en az 15 yıllık bir eğitim ve deneyim sonunda gemi kaptanı alıyor. Ki bu arkadaşlarımızın açık denizlerde alacağı ücret en az 7 bin lira. Türkiye'de bulunan diğer emsal şirketlerde bu kaptanlarımız ayda 9 ila 10 bin lira arasında maaş alıyor. İzmir’de bu ücretlerin yarısını bile almıyorlar" diye konuştu. Maaşlarının yanı sıra sosyal haklar noktasında da ciddi eksikliklerin olduğunu kaydeden Çilli, "Belediyenin diğer birimlerine göre yakacak, eğitim parası, bayram izni; kısaca sosyal haklarımız neredeyse yok. Adaletsizlik almış başını gitmiş" dedi. 

‘BELEDİYENİN DİĞER KURULUŞLARA VERDİĞİ ORANDA ZAM İSTİYORUZ’

Ne olursa olsun, kaç gün olursa olsun haklarını alana kadar grevlerine devam etme noktasında kararlı olduklarını belirten Çilli, "Bizim taleplerimiz eşitlik ve adalet. Yani biz belediyenin bu yıl diğer kuruluşlara verdiği zam oranı neyse onu istiyoruz.

Eğer adaletten bahsediyorsak eğer eşitlik ilkesinden demokrasiden bahsediyorsak sözde değil özde bunu hayata geçirecek adımları atmasını istiyoruz. Eşitlik ve adaletten bahseden bir belediye başkanı kendi sözünü dikkate alsın ve biz İZDENİZ çalışanlarına karşı da adil olsun. Bunun yanında sosyal haklarımızı da aynı şekilde istiyoruz. Biz haklarımızı alana kadar grev yapmaya devam edeceğiz. İlk günkü heyecanımız neyse bugün de odur. Şu ana kadar bize belediyeden gelen olmadı. Uzlaşmak gibi bir talepleri olmadı. Dolayısıyla grevden kaynaklı yaşanan mağduriyetlerden İzmir Büyükşehir Belediyesi sorumludur" dedi. 

‘KENDİLERİ KAÇ LİRA İLE GEÇİNİYOR’

Türkiye'de işçilerin yaşadığı geçim sıkıntısı ve asgari ücretten de yakınan Çilli, "Biz konfederasyon olarak her ay asgari geçim rakamlarını açıklıyoruz ama maalesef o rakamlara henüz ulaşamadık. Türkiye’de bugün asgari ücret ortada. Bunun yanında işçiye reva görülen sosyal haklar da ortada.

Bugün işçiler bin 500 liraya geçinmeye çalışıyor, çocuklarını okutmaya çalışıyor. Bu paraları reva gören yöneticiler acaba kendileri kaç paraya ailesini geçindiriyor? Bunları sorgulamak lazım. Çünkü yöneticiler bin 500 lira maaş almadıkları için bu parayla geçinmenin ne olduğunu bilemez. Maalesef Türkiye'de 'Bulduğuna şükür et' diye bir söylem var. 'Dışarıda bekleyen binlerce insan aç ve senin işin var, şükür et' diyorlar, bu söylemleri ve bu şekilde yaşamayı aşmamız gerekiyor" diye konuştu. 

‘ÜNİVERSİTE AÇMAKLA OLMUYOR’

Türkiye'de ciddi bir işsizlik sorunu olduğunu belirten Çilli, "İşsizlik çift haneli rakamlara ulaşmış durumda. Gençler işsiz. Sadece üniversite açmakla, üniversite bitirmekle olmuyor. Her yerde üniversite olsun ama o gencimiz üniversiteyi bitirdiğinde de iş de bulabilsin. Türkiye’deki malum olan sonuç bu sadece kağıt üzerinde konuştuğumuz. İşsizliği önlemek için istihdam kapıları açmamız gerekiyor. Bunun dışında her ay istihdam rakamları yayınlarız ama bu rakamların kimseye bir faydası olmaz" ifadelerini kullandı. 

KAYNAK: dihaber