Pelin DAŞ ­/ Demokrat Haber

ABD merkezli kozmetik şirketi AVON’un Gebze’deki deposunda sendikalı oldukları için işten atılan işçilerin fabrika önündeki direnişi 2. gününe girdi.

23 Mayıs 2016 AVON depo işçileri direnişi ile ilgili olarak AVON, işten çıkarmaların sendikalaşma faaliyetleri ile ilgili olmadığını belirten bir açıklama yaptı.

AVON’un açıklamasına yanıt veren işçilerin yaptığı açıklama şöyle:

Bu “zarif” görünümlü, bir o kadar da yukarıdan ve “çok bilmiş” açıklamanın altındaki gerçekleri kısaca özetlemek isteriz.

1-     İşten çıkarmanın arkasında performans, işyeri kuralları gibi çeşitli nedenler sayılmış. Sendikalaşarak anayasal haklarını kullanan işçileri bu nedenle işten attığını söyleyen bir sermaye kuruluşuna henüz rastlanmış değildir zaten. Bu nedenle, işçilerin sendikalaşma haklarına saygı duyduğunu açıklayan AVON’u bu konuda ciddiye almak eşyanın tabiatına aykırı olur. “Birbirinden farklı ve münferit” nedenler üretilerek, “en iyi çalışan” ödülleri almış işçileri işten çıkarmaları meseleyi yeterince ortaya koyuyor.

2-     İşçilerin iş mahkemesine başvurarak haklarını arama fırsatlarının olduğu hatırlatılmış. Bu konuda hukuki tavsiye alacağımız en son merci AVON’dur. Üstelik bu hatırlatmanın arkasında çok açık bir “uğraşın, durun” mantığı vardır. Zira işçileri aylarca mahkeme kapılarında masraflar, duruşmalar, tanıklıklar ile uğraştırmak işverenlerin tipik yıldırma stratejisidir.

3-     Açıklamada işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili bazı iyileştirmelerin yapılmış olduğu söylenmiş. Ayakta çalışanların mesai saatlerinde ve çalışma koşullarında neyi iyileştirdiğinizi açıklamaya gerek görmemişsiniz. Hiçbir şeyi açıklamayan bir açıklama yapabilme becerisi nedeniyle AVON’u tebrik ederiz. Ama bizim karnımız bunlara tok!

Misyonunu “milyonlarca insanın hayatını güzelleştirmek” olarak açıklayan AVON, işçilerinin haklarını gasp etmeyeceğine bizleri inandırmaya çalışıyor. Tüm sosyal sorumluluk imajını “kadınları güçlendirme” misyonu üzerinden oluşturan AVON’un, başlattığımız direnişin daha ilk gününde imajını kurtarma kaygısına kapıldığını anlamak çok zor değil.

Bizler biliyoruz ki, şirketler milyonlarca insanın hayatını güzelleştirmek için kurulmaz; az sayıda sermayedarın hayatını güzelleştirmek için kurulur. 130 yıllık bir şirketin devleşmesi, dünyanın 100’den fazla ülkesindeki binlerce çalışanını kendisine en az maliyet getirecek şekilde, yani olumsuz çalışma koşullarında, düşük ücretlerle, güvencesiz şekillerde çalıştırması sayesindedir. Geçmiş yıllarda çalışma koşullarının iyileştirilmesinde ısrar eden işçi arkadaşlarımızın ve sendikal süreçlere önderlik eden işçilerin, sadece Türkiye’de değil başka ülkelerde de işlerinden edildiğini biliyoruz. Ama bazen herşey planladığınız gibi gitmez. Bizlerin haksızlığa direneceğimizi, korkmadan sesimizi yükselteceğimizi ve depolarda çalışmaya devam eden arkadaşlarımız için cesaret ve ilham kaynağı olacağımızı tahmin edemezdiniz.

Tebrikler AVON-Türkiye. Bizi güçlendirdin.