Ankara ’nın ve Türkiye ’nin en bilinen dershanelerinden Zafer Dershanesi, işe başlayacak öğretmenlere ‘yıl içinde işten ayrılmasınlar’ diye borç senetleri imzalattığı için mahkemelik oldu. 

Radikal'den Umay Aktaş Salman'ın haberine göre dershane, geçen haziran ayında bir yıllık sözleşmeyle anlaştığı 6 öğretmenin işine sözleşmesinin bitmesine üç ay kala son verdi. İddialara göre öğretmenler istifaya zorlandı ve ağustos, eylül maaşları da verilmedi. Paralarını isteyen öğretmenlerse işe başlarken imzaladıkları borç senetleriyle tehdit edildi. Öğretmenlerden üçü suç duyurusunda bulundu.

Ancak bu altı öğretmen senedin ilk mağduru değil. Aynı dershane de çalışan başka öğretmenler de aynı sorun nedeniyle yargıya başvurdu. Senet yüzünden arabası haciz edilen bir öğretmenin davası sürürken , Ankara’daki iki iş mahkemesindeki iki öğretmen davayı kazandı. Senetlerden dolayı borçlu olamayacağına karar verildi.

'ATANSAM BUNLARLA UĞRAŞMAZDIM'

Yaşanan olayın mağdurlarından biri 12 yıllık dershane öğretmeni N.S. Öğretmenin iddiaları şöyle:

“20 Haziran’da dönem bitti. Sizinle devam etmeyeceğiz dediler. İstifa edin, maaşınızı elden vereceğiz dediler. İstifamı verdim. Ağustos ve eylül maşlarını vermediler. Elinde de 3 bin TL’lik senedim var. İstifadan iki ay sonra zor da olsa senedi geri aldım. Senet imzalattıklarını bilsem burada çalışmazdım. Senedimi geri aldım ama elinde o olduğu için baskı yaptığında istifa etmiyorum diyemedim işte. Devlet öğretmeni olarak atanabilseydim bir dakika uğraşmam bunlarla. İşe girerken bana önerdiği senet 30 bin TL idi. Direndim, kabul etmedim. 3 Bin TL’ye kadar düştü. ”Aynı durumda olanlardan biri de B.A. Onun da 5 bin TL’lek senedi varmış. Uzun bir mücadele sonrası senedini geri almış.

'ALEYHTE KULLANMAZLAR DİYE GÜVENDİK'

B.Ç’nin ise dershanede 6 bin TL’lik senedi var. O, senedini geri alamayanlardan. 14 yıllık dershane öğretmeni artık başka bir işte çalıştığını belirterek üzüntüyle şu cümleleri kuruyor: “Öğretmenlerden de kaynalanıyor. İş kaygısıyla evet diyoruz. Dershane öğretmenleri örgütlenme içine de giremiyorlar.” F. Z’nin ise dershanede 15 bin TL’lik senedi var. A.P de iki sene dershanede çalıştığını anlatarak “Üç parça halinde 15 bin TL’lik senet imzaladım. Senedi imzalamazsan anlaşmıyor seninle. Biz onların samimiyetine güvenmiştik. Aleyhimize kullanmayacaklarına inandık. “

BU İLK DEĞİL

Dershanenin Ankara Merkez Şube Müdürü Yıldırım Özyeğen, senet imzalattıklarını reddediyor.

Öğretmenlerle sadece sözleşme yapıldığını söylüyor ancak daha önce aynı dershane hakkında senet imzalatmaları nedeniyle mahkemeye yansımış başka dosyalar da var. 2005 yılında Ankara 3. İş Mahkemesi’nde görülen davada iki yıl Antalya Zafer Dershanesi’nde Türkçe öğretmenliği yapan Özlem Düğen ailevi sebepler yüzünden işinden ayrılınca, 2002 yılında imzalattırılan 5 bin YTL’lik borç senedini dershane işleme koydurdu. Öğretmenden faiziyle birlikte 6 bin 791 YTL alındı. Düğen dava açtı. Mahkeme senetten dolayı davacının borçlu olmadığına ve davalıya dershane tarafından paranın geri ödenmesine karar verdi.

Ankara 14. İş Mahkemesi’nde görülen başka bir davada ise aynı dershanenin Ankara ve Antalya şubelerinde çalışan Ali Özbek işten ayrılınca 20 bin TL’lik senet takibe konuldu. Mahkeme yine senetten dolayı borçlu olmadığını karar verdi. İki davada da dershanenin sahibi davalı Ali Demir, öğretmenlerinin borcunun olduğunu iddia etti. Başka bir dava ise Ankara 8. İş Mahkemesi’nde sürüyor. Coğrafya öğretmeni Arif Ergöz, Ankara, Kocaeli, İstanbul ve Antalya Zafer Dershaneleri’nde 11 yıl çalışmış. Dershane sahibi Ali Demir 20 bin TL’lik senedi icraya koyma girişiminde bulununca dershaneden ayrılan öğretmenin aracına haciz konmuş.

İŞ HUKUKUNDA YERİ YOK AMA YAPTIRIMI DA YOK

Öğretmenlerin avukatı Asker Çatak senedin iş hukukunda yeri olmadığını vurgulayarak “Fiili bir durum yaratıyor iş veren. Öğretmenin ya da çalışanın kendi şartlarına razı olması için boş senedi imzalatıyorlar. Zafer Dershanesi bütün öğretmenlerden alıyor. Savcılığa yansımış dosyalar var, dava açılıp iptal ettirdiğimiz senetler var. Ancak bu dershane iptallere karşı bir türlü vazgeçmiyor uygulamadan. 10 işverenden 3-4 ünün kullandığı bir şey bu Türkiye’de. Dava kazanılsa da senet hükümsüz oluyor. Karşı taraf masrafları ödüyor. Başka bir yaptırımı yok. Çalışma Bakanlığı’nın da bildiği bir şey. SSK müfettişleri de bilir senet alındığını. Bırakıp gitmesin, kıdem tazminatı istemesin diye kurumların kendi muhasebecileri ve mali müşavirleri öneriyor bu yöntemi. OSTİM’de, GİMAT’ta da işçiye bu senetleri imzalatırlar. “