İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait doğalgaz dağıtım şirketi İGDAŞ'ın özelleştirilmesi kararına karşı İstiklal Caddesi'nde yürüyen binlerce işçi, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a "İGDAŞ halkındır satılamaz" diye seslendi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin İGDAŞ'ın blok satışı yönünde verdiği kararın ardından Türk İş'e bağlı TES-iş Sendikası yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay'da dava açmıştı. TES-İŞ üyeleri İGDAŞ'ın özelleştirilme girişimin protesto etmek için Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "İGDAŞ İstanbul halkınındır satılamaz", "İGDAŞ milletin malıdır", "Satma bizi, yakarız sizi" yazılı pankartlar taşıyan yüzlerce işçi "İGDAŞ halkındır, halkın kalacak", "Direne direne kazanacağız", "Yılgınlık yok, direniş var", ““Topbaş şaşırma sabrımızı taşırma!” sloganlarıyla İstiklal Caddesi'nde yürüdü.

Yürüyüşün ardından Taksim Meydanı'nda eylemlerine devam eden işçiler adına ilk konuşmayı Türk İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, 4-C uygulaması ile çalışanlara esnek güvencesiz çalışmayı dayatan AKP hükümetinin özelleştirmelerle, taşeronlaştırmaya son hızla devam ettiğini söyledi.

İşçilerin AKP ve Kadir Topbaş’ı sık sık uyarması, “Bizi satanı, biz de satarız” sloganındaki ısrarı ve önümüzdeki seçimleri hatırlatan konuşmaları dikkat çekiciydi.

Basın açıklamasını okuyan TES-İŞ İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Hüseyin Ozil ise İGDAŞ'ın yasal olarak 2023 yılına kadar satılamayacağını söyledi. Belediyenin aldığı blok satış kararının hukuki zeminin olmadığını belirten Ozil, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a "Gelin bu para hırsından vazgeçin. Halkın malı olan İGDAŞ'ı satarak, servetinize servet katmayın" çağrısında bulundu. Yargıtay'a açtıkları davanın sonucunu beklediklerini ve hukukun gereken cevabı vereceğini belirten Ozil, son olarak İstanbul halkına da İGDAŞ'a sahip çıkın çağrısı yaptı.

TES-İŞ İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Hüseyin Ozil’in İGDAŞ’ın blok satışına ilişkin görüşleri şöyle:

Bilindiği üzere 15 Ekim 2010 tarihinde İstanbul Büyükşehir belediye meclisi tarafından alınan bir kararla İGDAŞ’ın Blok olarak satılmasına karar verildi.

Tes-İş sendikası olarak İBB meclisinin aldığı blok satış kararına Danıştay’da dava açarak yürütmenin durdurulmasını talep ettik. Danıştay dilekçemizi kabul ederek, İBB başkanlığına 15 günlük ek savunma süresi verdi. Dava süreci devam ediyor. Umuyoruz ki yüce mahkeme İstanbul halkının menfaatine yönelik bir karar verecektir.

İGDAŞ, dört buçuk milyon (4.500.000) abonesiyle, Türkiye’de 500 büyük sanayi kuruluşu içerisinde 22. sırada yer alıyor. 4646 sayılı doğalgaz piyasası kanununa göre 2023 yılına kadar yasal olarak özelleştirme zorunluluğu yokken “İGDAŞ’ın birilerine satılmasını” istemiyoruz.

İŞ GARANTİSİ VE HUZURLU ÇALIŞMA İSTİYORUZ

Biz çalışmak, üretmek ve hizmet etmek istiyoruz. Biz iş garantisi ve huzurlu çalışma istiyoruz. Biz özelleştirme canavarına yem olmak istemiyoruz. Biz İstanbul halkının hakkını ve haklarımızı korumak istiyoruz.

Bir şirket niçin satılır veya özelleştirilir? Bu soruyu okuma yazma bilmeyen birine sorsanız vereceği cevap, “zarar ettiği içindir” Oysa İGDAŞ’ın zarar etmesini bırakın, belediyenin yükünü taşıdığını, en kârlı şirketi olduğunu yıllık faaliyet raporlarından okuyabilirsiniz. Öyleyse niçin satılır, sormak gerekir? İGDAŞ’ta işçimi fazla, yoksa kadro mu şişkin? Avrupa ülkelerinin bazılarından örnek verecek olursak; Fransa’da yaklaşık 700 aboneye 1 çalışan, İngiltere’de 800 aboneye 1 çalışan, Rusya’da 500 aboneye bir çalışan hizmet ederken İGDAŞ’ta 2500 aboneye 1 çalışan hizmet vermektedir. Burada ya bir yanlışlık, ya da bir art niyet vardır.

ÖZELLEŞTİRME UCUZ EMEK DEMEK

Biz İGDAŞ çalışanları olarak; huzurlu kış ayları geçirmenizi ve güvenli gaz kullanmanızı istiyoruz. Özelleştirme demek taşeronlaştırmak, ucuz işçilik demek. Yüzlerce insan işinden, gücünden, ekmeğinden olacak. Herkes bilir ki ticari işletmeler için aslolan kamu hizmetleri ve yararlılığı değil, minimum masraf, maksimum kârlılıktır. Eğer İGDAŞ Blok olarak satılırsa, her özel işletme gibi, kârlılığı gözetecek. Bunun için yapacağı ilk iş, işletme giderlerini kısarak personel hizmetlerini azaltmak olacaktır. Yüzlerce İGDAŞ çalışanı mağdur olacağı gibi İstanbul’un güvenliği de tehlikeye girecektir.

Şu anda 4,5 milyon abonesiyle sadece Türkiye’nin değil, gaz dağıtımıyla uzmanlaşmış personeliyle dünyanın saygın kuruluşlarından biri olan İGDAŞ, İstanbul halkına verdiği güvenli hizmet kalitesini yitirecektir.

Ne yazık ki gözlerini para hırsı bürümüş İBB bürokratları tercihlerini huzurdan yana değil paradan yana kullanıyorlar.

DEMOKRAT HABER ÖZEL