Metal sektöründe yaklaşık 120 bin işçiyi ilgilendiren, patron sendikası MESS ile işkolunda örgütlü sendikalar arasında sürdürülecek grup toplu iş sözleşmesi görüşmeleri Eylül ayında başlayacak.

Arzu Erkan'ın Evrensel'de yer alan habere göre, geçtiğimiz ay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sendikalarca yapılan yetki başvurularının sonuçlanmasıyla sözleşme taslağına ilişkin tartışmalar da fabrikalarda başladı.

İşçiler arasında “Taslaklar nasıl hazırlanacak” sorusunun daha yüksek sesle dillendirilmeye başlandığı bugünlerde Türk Metal tarihinde ilk kez işçilerin sözleşmeden beklentilerini sormak için anket dağıttı. 

Sözleşme taslağının işçilerce hazırlanması talebini birçok kez dile getiren metal işçileri, sendikanın bu hamlesini olumlu olarak değerlendirirken yine de temkinli. Tek başına anket dağıtılmasının işçilerin taleplerinin dikkate alınacağı anlamına gelmediğini ifade eden Ford Otosan işçileri, MESS’e sunulacak taslağın işçilerden onay alınarak kesinleştirilmesini istiyor.

SONUÇLAR BİZİMLE PAYLAŞILMALI

2015 Mayıs ayında patlak veren direnişten bu güne her türlü taleplerinin çözümü olarak 2017 sözleşmesinin işaret edildiğini belirten 15 yıllık bir Ford Otosan işçisi “Sadece biz değil direnişe katılan tüm işçiler direniş süresince de taleplerimizin dikkate alınması gerektiğini, sendikadan esas olarak bunu istediğimizi ifade ettik. Ben yıllardır bu fabrikadayım ve ilk kez böyle bir durumla karşılaşıyorum. Olması gereken bir şey olduğunu düşündüğüm için de olumlu karşılıyorum ama içimize sinmesi için anket sonuçları bizimle paylaşılmalı” diye konuştu.

İşçilerin çoğunluğunun Türk Metal’in attığı bu adıma  temkinli yaklaştığını ifade eden 8 yıllık başka bir işçi de şunları söyledi: “Sadece ben değil birçok arkadaşımız sendikanın nabız ölçmek, değiştiğini göstermek ama en çok da göz boyamak için anket dağıttığını düşünüyor. Samimi olup, olmadığını anketlerin sonucunda çıkan taslağı bize açıkladığında göreceğiz. Yine bildiklerini okuyup, kafalarına göre bir sonuçla karşımıza çıkmayacaklarını nereden bileceğiz? Güvenmiyoruz ki onlara.”

ANKETTEN HABERİ OLMAYAN İŞÇİLER VAR

Anketlerin tüm bölümlere dağıtılmadığını, kimi işçilerin anket dağıtıldığından haberi dahi olmadığını söyleyen 10 yıllık başka bir işçi ise “Bence bu durum bile yaptıkları işin göstermelik olduğunu gösteriyor. Soran olursa ‘anket dağıttık, işçilerin beklentilerini aldık’ demiş olmak için yapıyorlar. Üstelik yaptıkları ankette beklentileri de düşük tutuyorlar” dedi.

İşçilere dağıtılan anketin ücret ve sosyal haklar konularını içeren şıklı sorulardan oluşturulduğunu kaydeden 15 yıllık işçi ise “Sorular bilinçli olarak şıklı oluşturulmuş. Bu nedenle de tercihler şıklarda ortaya konulan rakamlarla sınırlı kalmış. Aslında siz ne kadar bir ücret talep ediyorsunuz adı altında çalışanlar kendi görüşünü belirtebilirdi” diye konuştu.

Anket sorularının yönlendirme içerdiğine işaret eden 8 yıllık işçi de “Sözüm ona beklentileri almak için anket yapıyorlar ama şıklara bakıyorsun tercihli. 6 aylık için en yüksek yüzde 14, yıllık için de yüzde 19 yazılmış. Benim kanaatimce bunlar bir ön değerlendirme amaçlı. Zaten isçilerin tamamı en üst rakamı işaretlediler. Ve bunlarda genel merkeze sunacaklar bu raporu” dedi.

İŞÇİNİN ONAYLADIĞI BİR TASLAK OLMALI

Temel talepleri doğrultusunda hazırlanmış bir taslakla masaya oturulması geldiğini belirten 15 yıllık işçi, şuylö devam etti: “Bunun için tek başına işçilere anket dağıtmak yeterli değil kuşkusuz. Anket sonuçları analiz edildikten sonra MESS ile masaya oturmadan işçilerle paylaşılmalı ve hangi taleplerle sözleşmeye oturduğumuzu bilmemiz gerekiyor. 

Bizim taleplerimizle, bizden yana iyi bir sözleşme hazırlanıp bu şekilde MESS’e sunulmalıdır. İşçinin mutabık kaldığı, sözleşme şartlarını biz kabul ettikten sonra masaya oturulsun. Onun için öncelikle taslak bizlerin onayına sunulsun da ısrar ediyoruz.”

Anket sonuçlarının derlenip MESS’e sunulmadan önce işçilerin onayının alınmasının şart olduğunun altını çizen 8 yıllık işçi de “Gerekirse her gün sorulmalı temsilcilere ‘Ne oldu anket sonuçları belli mi’, ‘İşçilere ne zaman sunacaksınız’ diye. İşçilere sunulduktan sonra da onayını almak için pekala sandık konulabilir fabrikaya. Beklentimizin gerisinde ise taslak revize edilebilir böylelikle” diye konuştu.

Sözleşme görüşmelerinin işçilerin lehine sonuçlanması için işçilerin sürece etkin bir şekilde katılması gerektiğini vurgulayan 15 yıllık işçi “Öncelikle bu sözleşme biz işçiler için çok önemli. Bilgimizle tecrübemizle bu sözleşme sürecini iyi takip edip, tepkilerimizi, görüşlerimizi dile getirmeli ve takipçisi olmalıyız. 

Sık sık işyeri ve ilçe temsilciliğini ziyaret edip yaşanan gelişmeleri öğrenmeli olumsuz olan yanlarını dillendirmeliyiz. Bizim taleplerimizi sık sık konuşmalı ve takipçisi olmalıyız, ilgili olmalıyız. Kendi bölümlerimizde tartışabilmeli, kısa çay molalarında gidişat hakkında birbirimizi uyarmalı ve bilgi aktarımını yapmalıyız” dedi.

MESS grup sözleşmelerinin OHAL koşullarında gerçekleştirileceğini ifade eden 10 yıllık işçi, yasaklanan grevlere de dikkat çekerek, hükümetin sözleşmeye müdahale edebileceği ihtimaliyle sözleşme sürecine hazırlanmak gerektiğini vurguladı. 

Ford Otosan işçisi “Yaşanılan OHAL sürecinde bundan önceki bazı sözleşmeler ve grev hakkı engellenmiştir. Anayasal hak olan grev hakkı biz işçilerin en doğal hakkı olmalı, basitçe gerekçelerle engellenmemelidir. Biz hakkımız olan daha yaşanabilir bir ücret istiyoruz. Hükümetin işçi sınıfı karşısında takındığı tutumu doğru bulmuyoruz. Bizim taleplerimiz makul taleplerdir, versinler haklarımızı masada anlaşıp kalkalım. OHAL bu sözleşme sürecini baskılamamalıdır. Çünkü biz zaten geçim derdinde yıllardır eziliyor, sömürülüyoruz. Bu nedenle böyle bir baskı ve nedeni kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz de. Bu böyle bilinmelidir” dedi.

TALEPLERİ KARŞILAYAN BİR SÖZLEŞME İŞÇİLERİN BİRLİĞİYLE OLUR

OHAL koşullarının yarattığı baskı ortamının da, MESS’in dayatmalarının da, Türk Metal Sendikası’nın patron işbirlikçisi tutumunun da aşılabilmesinin tek koşulunun Metal Direnişi’nde olduğu gibi birlik olmaktan geçtiğini ifade eden 15 yıllık Ford Otosan işçisi, birliği sağlayabilmek içinde işyeri komitelerini kurmanın şart olduğunu vurguladı. 

Ford Otosan işçisi şunları söyledi: “Bizler metal direnişinde paylaşmayı, birbirine güvenmeyi, ortak hareket ettiğimizde neler yapabileceğimizi gördük ve çok büyük bir tecrübe kazandık. Kısaca birlikte mücadele ile gücümüzün farkına vardık. Bu nedenle bu sözleşmenin bizim istediğimiz şekilde geçmesini istiyorsak o duyguları, dostlukları bir aile ilişkisine çevirip, birbirimize güç kaynağı olmalı ve moral aşılamalıyız. Nasıl yan yana geleceğimizi, işyeri komitelerinin neden gerekli olduğunu direnişten öğrendik. Şimdi gereğini yapmalıyız diye düşünüyorum.”