AKP Hükümeti tarafından işçi ölümlerine ilişkin açıklanan "İş Güvenliği Paketi"ne DİSK, KESK, TTB ve TMMOB'dan eleştiri geldi.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, TMMOB Yönetim kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez pakete ilişkin basın toplantısı düzenledi.

'PAKET İŞ CİNAYETLERİNİ ÖNLEYEMEZ'

DİSK Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında emek ve meslek örgütleri adına ortak açıklamayı TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı yaptı. "Açıklanan paket bu ülkede iş cinayetlerini durduramaz" diyen Soğancı, bu tür paketlerin günü geçiştirmekten, yaşanan büyük facialarının toplumda yarattığı tepkiyi hafifletmekten öte bir amaca hizmet etmediğini söyledi.

Paketin emek ve meslek örgütlerinden öneri alınmadan hazırlandığını ifade eden Soğancı, "İşçi sağlığı ve iş güvenliği için "Önce insan, önce sağlık, önce iş güvenliği' anlayışı taşımayan hiçbir düzenleme sorunlara çözüm getirmeyecek, iş cinayetlerini durduramayacaktır" dedi.

AKP iktidarı ile çalışma yaşamının tüm kurallarının değiştirilip dönüştürüldüğünü belirten Soğancı, "AKP iktidara gelir gelmez yapılan ilk işlerden birisi, 4857 sayılı İş Yasası’nın kabul edilmesi olmuştur" dedi.

Konuyla ilgili tarafların işçi, patron ve devlet üçlüsünden oluştuğunu kaydeden Soğancı, "İşçi sağlığı ve iş güvenliği aynı zamanda hekimlik hizmetidir, mühendislik hizmetidir. Ancak, hem TTB hem TMMOB, işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin kararların alınmasında, üyelerin eğitilmesinde, üyelerinin işyerlerinde bu alana ilişkin yaptığı faaliyetlerin denetlenmesinde AKP iktidarı tarafından hep devre dışı bırakıldı. Eğitim ve denetimde kritik bir öneme sahip olan sendikalar ise 12 Eylül darbecilerinden miras kalan ve AKP iktidarının da sıkı sıkıya sarıldığı anti-demokratik yasalarla, barajlarla, yasaklarla kuşatıldı ve engellendi" diye belirtti.

'SORUMLULUKLARI ÖRTME PAKETİ'

AKP Hükümeti tarafından açıklanan "İş Güvenliği Paketi"nin sorunun merkezine inen ve çözüm üreten bir yapıda olmadığını söyleyen Soğancı, "Bu paket denetim işini özelleştiren piyasacı bir pakettir. Bu paket sadece sorumluların sorumluluklarını örtme paketidir" dedi.

Soğancı emek ve meslek örgütlerinin önerilerini şu şekilde aktardı: "Sorunların çözümü için yapılacak düzenlemelerde çalışma yaşamı bir bütün olarak ele alınmalıdır. Emekçilerin sigortasız ve güvencesiz bırakılmasını önleyecek düzenlemeler yapılmalı, kayıt dışı çalışma engellenmeli, sendikalaşmanın önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Hükümet 'Zihniyetle ilgili bilinçlenme, sosyal farkındalık' başlığı altında sendikaları sorumluluk üstlenmeye, eğitimler düzenlemeye, kaza olmadan önce önlem almaya katkıda bulunmaya çağırmaktadır. Oysa sendikaların işletme düzeyinde etkin bir rol oynayabilmek için buralarda örgütlenmesi zorunludur. Türkiye’de işçilerin sadece yüzde 5’i Toplu İş Sözleşmesi hakkını kullanabilmektedir. Hükümete sesleniyoruz: Talebinizde samimi iseniz, başta çifte baraj uygulaması olmak üzere sendikalaşmanın önündeki engel olan ve ILO standartlarına aykırı engelleri kaldırın."

İŞÇİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULU

İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin çok taraflı bir konu olması itibarıyla, sendikalar ve meslek odalarının, üniversitelerin karar süreçlerinden dışlanmasını kabul edilemez olduğunu vurgulayan Soğancı, "Bu örgütlerin katılımı ile Ulusal İşçi Sağlığı Güvenliği Kurumu oluşturulmalı, bu kuruluşlar kurumun yönetiminde egemen olmalı; kurum, idari ve mali yönden bağımsız, demokratik bir işleyişe sahip olmalıdır" dedi.

'TAŞERON VE RÖDOVANS SİSTEMİ YASAKLANMALI'

Taşeron sistemi ve rödovansın işverene yasaları çiğneme yetkisi verdiğini söyleyen Soğancı, "Bu düzen sürdüğü müddetçe, kölece çalıştırmaya ve sendikasızlaştırmaya yarayan taşeron ve rödovans sistemini başta ağır ve tehlikeli iş kolları olmak üzere tüm iş kollarında yasaklamadığınız sürece hangi yasaları çıkarırsanız çıkarın sonuç değişmeyecektir" dedi. Soğancı, madenlerde kamu işletmeciliğinin esas alınması gerektiğini ve tüm yaşam alanlarında kamusal denetimin egemen olmasını istedi.

(ETHA)