ANKARA - Torba Yasa Tasarısı'nı protesto etmek üzere Ankara'da bir araya gelen sendika ve sivil toplum örgütlerinin yöneticileri ortak bir açıklama yaparak, işçi ve emekçilerin demokratik hakları için yaptıkları eyleme polisin su, gaz ve sis bombalarıyla saldırısını “Bu vahşet AKP iktidarının işçi ve emekçilerin demokratik tepkilerine karşı tahammülsüzlüğünün ifadesidir. AKP iktidarının şiddetine, polis devletine teslim olmayacağız” dedi.

KESK, DİSK, TTB ve TMMOB yöneticileri ortak bir basın açıklaması yaparak, polisin şiddetini kınadı. Yapılan ortak basın açıklamasından önce kısa bir konuşma yapan DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, “Başkentte tam da bir polis devletinin saldırısıyla karşı karşıya kaldık. Faşizmi tam da Ankara'nın göbeğinde, polis devleti aracılığıyla görmüş olduk. Başbakan bir taraftan Mısır halkı için özgürlük çağrısında bulunurken, diğer taraftan da burada emekçilere baskı uyguluyor” dedi.

“TAYYİP SONUN MÜBAREK OLSUN”

Kızılay Meydanı'nda bir araya gelerek ortak bir basın açıklaması yapan sendika ve sivil toplum örgütü yöneticilerinin adına açıklamayı KESK Başkanı Döndü Taka Çınar okudu.

Çınar'ın yaptığı açıklamaya protestocu grup sık sık “Tayyip sonun mübarek olsun” sloganıyla destek verdi.

Konuşmasında Çınar, “İşçi ve emekçilerin sadece ve sadece demokratik hakları ve insanca yaşam hakkı için gösterdikleri demokratik tepkileri su, gaz ve sis bombalarıyla bastırıldı. Bu vahşet AKP iktidarının işçi ve emekçilerin demokratik tepkilerine karşı tahammülsüzlüğünün ifadesidir. Bu vahşet AKP iktidarının özlemini duyduğu ve adım adım gerçekleştirdiği polis devletinin ifadesidir” dedi.

HİÇ SES ÇIKARMAMALI MIYDIK?

Mecliste görüşmeleri devam eden Torba Yasa tasarısının geri çekilmesini talep ettiklerini belirten Çınar şöyle konuştu: “Bugün TBMM'de görüşülmekte olan torba yasa içinde gerek parlamento içinde gerekse toplumsal hayatta bir mutabakatla karşılanan cezaların indirilmesi, öğrenci gençliğine af, emeklilerin bazı taleplerinin karşılanması gibi düzenlemelerin yanında milyonlarca işçi ve emekçinin haklarının gasp edilmesi, gençlerin ve çocukların geleceğinin karartılması, daha da karanlık süreçlere götürücü düzenlemeler içermektedir.”

“Biz ne yapmalıydık, torba yasaya karşı hiç ses çıkarmamalı mıydık? Üyelerimizin hak ve çıkarlarını korumamalı mıydık” diye soran Çınar açıklamasına, “Teslim mi olmalıydık? Yani AKP iktidarının bugüne kadar yaptığı gibi toplumsal örgütlerden kaçırdığı, parlamento içindeki partilerden kaçırdığı 'imamın doğru bildiği yolda' yürümesi karşısında susmalı mıydık? Yani bizden iktidar karşısında el pençe divan durup saygı duruşuna geçmemiz mi bekleniyordu. Hayır! Binlerce kez hayır” şeklinde devam etti.

TÜRKİYE'NİN HER YERİNDE BU SALDIRI LANETLENECEK

Yaptıkları eylemin “şiddetle” engellendiğini ifade eden Çınar, “Bunun tek suçlusu vardır. AKP iktidarı ve onun başı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Yaşananlar bizzat onun talimatıyla gerçekleşmiştir. Kendisi yurtdışında olmasına rağmen onun görevlendirdiği İçişleri Bakanı ve onun talimatlarını gerçekleştiren Ankara Valisi, Ankara Emniyet Müdürü tamamıyla bu olayın suçlusu ve sorumlusudur” dedi.

Bugünü AKP iktidarı için ‘Kara bir gün’ olarak ilan ettiklerini belirten Çınar, “Türkiye'nin her yerinde bu saldırı karalılıkla lanetlenecektir. Bu saldırıyı kınamak ve Torba Yasa'yı protesto etmek için yarından itibaren bütün işyerlerinde demokratik tepkimizi göstermeye devam edeceğiz” diye konuştu. Çınar'ın yaptığı basın açıklamasından sonra grup olaysız şekilde dağıldı.

 

ANF