Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türk-İş/Türk Metal Sendikası’nın düzenlediği Kadın İşçiler 21. Büyük Kurultayı’nda yaptığı konuşmada sendikaları hedef göstermişti.

Erdoğan, “Katil devlet diyerek ihanet çukuruna gömülenlere inat devletimize sahip çıkıyor muyuz? Sendikaları terör örgütlerinin değil gerçek emekçilerin yuvası haline getiriyor muyuz? Sendikaları silah deposu haline getirenlerin karşısında dimdik duruyor muyuz? Bölücü terör örgütünden, paralel devlet yapılanması örgütüne kadar tüm şer çetelerine karşı milletimizin yanında yer alıyor muyuz? Kadınlarımız ‘tamam’ diyorsa bu iş tamamdır” demişti.

9 Mart’ta yapılan DİSK Başkanlar Kurulu’nun yayımlanan sonuç bildirgesinde Erdoğan’ın açıklamaları değerlendirildi.

Bildirgede, “İşçilerin fabrikalardan kovduğu sarı sendikaların toplantılarına katılan cumhurbaşkanının, gerçek dışı beyanlarla DİSK’i ve DİSK üyesi sendikaları hedef alması, işçilerin en temel haklarına, örgütlenme hakkına, sendikal tercihlere, demokratik hak ve özgürlüklere saygı duyulmadığını bir kere daha göstermektedir. Başkanlar Kurulumuz, bir kez daha işverenleri ve iktidarı işçi sınıfının örgütlenme haklarına saygı duymaya çağırır. Bu saygı tarihin her döneminde işçilerin birliği ve mücadelesi ile sağlanmıştır ve sağlanacaktır” denildi.

Açıklamayı değerlendiren DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, herkese emeğin haklarına saygı duymayı emeğin mücadelesinin öğreteceğini belirterek şunları söyledi:

Çok yakın bir zamanda Anayasa mahkemesine, mahkeme kararlarına ve ettiği yeminlere saygı duymadığını ifade eden ve gösterenlerin işçi sınıfının sendikal hak ve özgürlüklerine saygı duymasını zaten beklemiyoruz. Özellikle de, sermayenin talebiyle, işçileri daha güvencesiz ve daha ucuza çalıştırmak üzere yasalar çıkartılırken işçilerin hak ve özgürlüklerine saygı duyulması hiç bir şekilde mümkün olamaz. Uluslararası sermaye ve Türkiye sermayesi için bu toprakları bir köle pazarına dönüştürmek isteyenler tabii ki DİSK’i hedeflerine ulaşmalarının önündeki en önemli engel olarak görüyorlar. Bunu gayet iyi anlıyoruz. Ancak şunu da biliyoruz ki, emeğin haklarına saygı duymayı unvanı, sıfatı, makamı ne olursa olsun herkese ama herkese bizzat emeğin mücadelesi öğretecektir.

(Kaynak: Sendika9.Org)