Mevsimlik işçilerin yüzde 59’unu oluşturan kadınlarla yüz yüze yapılan görüşmelerden elde edilen sonuçlara göre mevsimlik kadın tarım işçileri en çok çalışan ve bununla birlikte en çok da ezilen ve sömürülen kesim oluyor. Çoğu zaman erkeklerden daha üretken olmalarına rağmen daha düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalıyorlar. Kazançları “ev reisi erkeğe” gidiyor. Yine  genç kadın işçiler, tacize maruz kalıyor ve bunu söyleyemiyor.

Özgür Gündem'in haberine göre, Derik Belediyesi Peljin Kadın Evi, mevsimlik işçilerin sorunlarına ilişkin yaptığı araştırmanın sonuçlarını kadın evinde düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı. Sosyolog Mahabat Sipçik, araştırmayı Kürtçe ve Türkçe olarak kitaplaştırdıklarını belirterek, mevsimlik kadın işçilerle yüz yüze yapılan görüşmelerde çarpıcı sonuçlara ulaştıklarını, bu bilgiler doğrultusunda alternatif çözümler geliştireceklerini belirtti.

Yoksulluktan en fazla etkilenenler

Saha araştırmasının uygulandığı mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 59,0 gibi büyük bir oranının kadınlardan oluştuğunun görüldüğünü ifade eden Sipçik, “Mevsimlik tarım işçiliği özellikle kadın ve çocuklar için hayatı çekilmez hale getirmektedir. Üretime aktif bir biçimde katılan kadınlar, paylaşım süreçlerine dahil olamamakta ve yoksulluktan en fazla etkilenen kesim haline gelmektedir. Mevsimlik kadın tarım işçileri en çok çalışan ve bununla birlikte en çok da ezilen ve sömürülen kesimdir. Çoğu zaman erkeklerden daha üretken olmalarına rağmen daha düşük ücretlerde çalışmak zorunda kalmaktadırlar.

Fakat kazanılan gelir evin reisi olan erkeğe verilmektedir ve bu da kadınları ücretsiz aile işçisi konumuna düşürmektedir. Kadınlar çoğu zaman gittikleri işteki yevmiyelerinin veya kazançlarının ne kadar olduğunu bile bilmemektedirler” diye konuştu.

Taciz  gizleniyor

Sipçik, mevsimlik tarım işçisi kadınlar açısından fazla dile gelmeyen en büyük sorunun da “taciz” gerçekliği olduğunu söyleyerek “Maalesef bu tür gerçeklikler toplum tarafından çoğunlukla gizli tutulmaya çalışılıyor. Yaptığımız araştırmada aldığımız bilgilere göre çoğunlukla genç kadın işçiler, tacize maruz kaldıklarını ve bunu çoğu zaman kimseye söyleyemediklerini dile getirdiler” dedi.

Sipçik, nihai amacın insanların ortaklaşabilmeleri ve göçün engellenmesi için politikaların hayata geçirilmesi olduğunu ifade ederek, “İstihdamın arttırılması ve güvenceye kavuşturulması üretim ilişkileri ile ilgili olmakla birlikte, Deriklilerin ekonomik bağımlılıklarının küresel kapitalist sistemle ve ulusal ekonomiyle gayet iç içe olduğu görülecektir. Çözüm de tam bu noktada başlamaktadır. İstihdam kolektif üretim biçimleriyle sağlanabilir ve emek toplumsal güvence altına alınabilir. Açılacak olan tarım kooperatifiyle üreticiler cinsiyet ayırımı olmaksızın ürettiklerinden hak ettikleri ekonomik girdileri sağlayabilirler. Ayrıca mevsimlik tarım işçilerinin kendi iç örgütlülüklerini geliştirmeleri kısa vadede aracıların etkilerini azaltacak ve işçiler bir nebze de olsa emeklerinin karşılığı konusunda pazarlık şansı bulacaklardır. Bahsi geçen kolektivizmi geliştirmek ilçede kültür haline gelen göçün önüne geçebilecek ve ekonomik ihtiyaçların yeterlilik düzeyinde sağlanmasını getirecektir. Uzun vadede amaç mevsimlik göçün yapısal bir sorun olmaktan çıkarılması ve minimum düzeye çekilmesidir” diye konuştu.

Çocuk işçiler de var

Yapılan araştırmada, mevsimlik işe giden ailelerin yüzde 81’i çalışmaya gittikleri yerlere çocuklarını da götürüyor. TÜİK verilerine göre, 6-17 yaş grubunda 958 bin çocuk çalıştırılıyor, bunların 320 bini tarım işçisi konumunda. Çalıştırılan çocuklar da tıpkı anneleri gibi ücretsiz aile işçisi konumundadırlar. 81 aileden 51’i okullar kapanmadığı halde çocuklarını da kendileriyle işgücü olarak çalışmaya götürmekte. Aileler de çocuklarla da yapılan görüşmeler sonucunda çocukların hemen hemen hiçbirinin mevsimlik işe gitmek istemedikleri görülmüştür. Çocuklar, okul döneminde işe gitmek zorunda kaldıklarını ve bu nedenle sürekli derslerinden geri kaldıklarını, işe gitmeyen arkadaşlarıyla eğitim seviyesinde aralarında çok büyük bir farkın olduğunu belirtmişlerdir.