Çiftçi-Sen hükümetin şeker pancarına karşı nişasta bazlı şeker üretimini zorlayan yasal düzenlemesine ilişkin bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada yasanın doğaya, tarıma ve çiftçilere getireceği yıkım anlatıldı. Ve düzenlemenin iptali istendi. Açıklama şöyle:
 
Şekerpancarı üretimi Türkiye’de aile çiftçiliği yapan köylüler için yaşamsal öneme sahiptir. Şeker pazarını eline geçirmek isteyen yerli ve çokuluslu şeker şirketleri ise köylüler için yaşamsal öneme sahip bu ürünü, köylülerin üretmemesi için ellerinden geleni yapmaktadırlar.  
 
Uluslararası şeker şirketlerinin isteği, IMF’nin dayatması ve Kemal Derviş’in basıncı sonucu çıkarılan 4634 sayılı Şeker Kanunu’yla Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) üretimine %10 kota tanınmış ve tanınan  %10 kotanın yüzde 50 oranında artırılması veya azaltılması yetkisi Bakanlar Kurulu Kararı’na bırakılmıştı. Bunun sonucunda Bakanlar Kurulu Kararı’yla NBŞ kotası her yıl  %15 olarak NBŞ şirketlerinin lehine belirlendi.
 
Nişasta Bazlı Şeker üretimine %15 oranında izi verildiği o günden bu yana şekerpancarı üretiminde yaşanan yıkımın rakamsal durumu şöyledir:
 
–          2000 yılında 408 bin 367 hektar alanda şekerpancarı üretimi yapılıyordu. 2015 yılında üretim alanı 272 bin 990 hektara geriledi.
 
–          2000 yılında 17 milyon 605 bin ton şekerpancarı üretimi yapılıyordu. 2015 yılında üretim15 milyon 950 bin tona düştü.
 
–          1998’de şekerpancarı eken çiftçi sayısı 450 bin civarındaydı. 2014 yılında 125 bine geriledi.    
 
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından bir “Üretim Reformu Paketi Kanun Tasarı Taslağı” hazırlandı. Hazırlanan Tasarı Taslağı’nda 4634 sayılı Şeker Kanunu’nun 3’üncü maddesinin tümden kaldırılması öngörülüyor. Yani 3. Madde kalkarsa NBŞ şirketleri üretimini %100’e çıkarabilecek. Yani “Reform" adıyla sunulan yasa tasarısı üreticileri iflas ettirme tasarısıdır. Bu tasarıya göre çiftçiler şekerpancarı üretemeyecektir.
 
Şekerpancarı üretimi ise çiftçiler ve ülkenin tarımsal üretimi  için gereklidir, Neden?
 
–          Şekerpancarı kendisinden sonra ekilen hububatta yüzde 20 verim artışı sağlayan, baş ve yapraklarının toprakta bırakılması halinde dekara 5 kg saf fosfor ve 15 kg saf potasyuma eşdeğer bitki besin maddesi sağlayan bir bitkidir.
 
            Çiftçi, 1 dekar şekerpancarından elde ettiği geliri 4-5 dekar buğday ekerek ancak elde edebilmektedir. Pancar olmasaydı, çiftçinin, çapalamayı, su vermeyi, gübre kullanımını benimsemesi, sulu ziraatı bilmesi mümkün olmazdı.
 
–      Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2014 yılını “Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı” olarak ilan edilmesi için  Birleşmiş Milletler’e (BM) önermiş ve BM’in 66.Genel Kurulunda 2014 yılı  “Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı” olarak kabul edilmiştir. Türkiye alınan bu karara itiraz etmemiştir. Şekerpancarı tarımı aile bireyleri ile yapılan yani küçük aile çiftçiliğidir. Aileler ortalama 10 ile 20 dekar arası alanda şekerpancarı üretimi yaparlar. Yani çiftçi ailesi için şekerpancarı üretimi iştir, aştır. Buğdaya göre 18 kat, ayçiçeğine göre 4.4 kat daha fazla istihdam sağlamaktadır. Bu yasa tasarısı Türkiye’nin de onayladığı Birleşmiş Milletlerin bu kararına aykırıdır, çünkü küçük aile çiftçiliğine saldırıdır.
 
–    Şekerpancarı aynı zamanda hayvan yemidir.  Şekerpancarının yan ürünleri olan baş ve yaprakları, küspesi, melası en ucuz kaba yem olarak değerlendirilir. Bir dekar şekerpancarı yan ürünlerinin içerdiği hayvansal besin değeri 500 kg arpaya eş değerdir. Başka bir deyişle; bir dönüm şekerpancarı yetiştirirken, aynı anda hayvanlarımız için yaklaşık iki dönüm de arpa yetiştirmiş gibi ek değer üretiriz. Hayvan besleyenler için önemli bir yemdir.
 
–          Şekerpancarı eş alandaki çam ormanına oranla 3 kat daha fazla oksijen sağlar. Yani 1 dekar şekerpancarının havaya verdiği oksijen miktarı 6 kişinin bir yıllık ihtiyacını karşılar. “Küresel iklim krizi”ne çözüm arayışlarının olduğu bir Dünya’da çözüme katkı sunan bir bitkisel üretimdir.
 
Kısacası;
 
“Üretim Reformu Paketi Kanun Tasarı Taslağı”ndaki 4634 Sayılı Kanunun 3. Maddesinin Nişasta Bazlı Şeker  şirketleri lehine değiştirilmesi tamamen yanlış ve yanlıdır. Nişasta Bazlı Şeker şirketlerinin önünü açmaya, çiftçilerin şekerpancarı üretmelerinin önüne set çekmeye, küçük aile tarımını yok etmeye  yönelik bir politikadır. Küçük aile tarımı yok edildiğinde neler olduğunu Tütün üretimi yok edilince Soma’da madende çalışmak zorunda kalan Soma’da 301 madencinin ölümünde gördük.
 
Hükümet, bu yanlış ve yanlı politikasından vazgeçmelidir. Her ne pahasına olursa olsun şekerpancarı üretimi ve küçük aile tarımı  tam kapasite devam etmelidir.
 
21-Eylül- 2016
 
ÇİFTÇİ-SEN YÖNETİM KURULU