Boğaziçi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi'nde (BEDAŞ) hizmet satın alınması yöntemi ile taşeron şirketler üzerinden çalışan enerji işçileri, direnişlerinin 68. gününde Galatasaray Lisesi'nden BEDAŞ Genel Müdürlüğü'ne yürüdüler.

BEDAŞ direnişi bugün Adana'da da 148. gününe girdi. İşçiler yürüyüş esnasında yasal, sendikal haklarının tanınmasını talep ettiler ve THY İstanbul Şubesinin önünden geçerken "Hava-iş çalışanları yalnız değildir" diyerek THY işçilerine destek verdiler.

Enerji-Sen Sendika Başkanı Kamil Kartal yaptığı konuşmada "114 arkadaşımız İstanbul'da ve 52 arkadaşımız Adana'da isten çıkarıldı. Yasadışı biçimde işten atılıyorsak, o zaman uluslararası sözleşmelerinin, insan hakları sözleşmelerinin, anayasanın bize vermiş olduğu direnme hakkını sonuna kadar kullanacağız" dedi.
KARTAL: BİZİ HALKLA KARŞI KARŞIYA GETİRİYORLAR
Kartal, saat okuma işlemi sırasında yaşadıkları zorlukları aktardı: "Çeşitli mahallelerde saat okuma işçilerini, işveren bilinçli bir şekilde karşı karşıya getiriyor. İşe ihtiyacı olan, evine ekmek götürmek isteyen işçileri yalanla yanlışla yasadışı biçimde işe alıyorlar" dedi.

BEDAŞ İşçisi Arif İnan Başgedik, Taksim'de BEDAŞ binasının önünde basın açıklamasında mücadelelerini özetledi: "İki aydır maaşlarımızı alamadığımız için 21 Mayıs günü İş Kanunu 34. Maddeye dayanarak işe çıkmayarak yasal hakkımızı kullandık. Bu haklı eylemimiz nedeniyle 29 Mayıs günü işten çıkarıldık. İşten çıkarıldığımız günden beri BEDAŞ önünde direnişteyiz.

"Bizler enerji işçileri olarak bugün buradayız çünkü emeğimizin sömürülmesine, hakkımızın yenmesine artık sessiz kalmayacağımızı, haklarımız için sonuna kadar mücadele edeceğimizi başta BEDAŞ yetkilileri olmak üzere herkesin bilmesini istiyoruz."
Başgedik son olarak polisin direniş çadırını sürekli gözetleme altında tuttuğunu söyledi: "Su içmek için bile kıpırdadığımızda polislerin elleri coplarına, biber gazlarına gidiyor," dedi.

Açıklamanın bu noktasında Kartal şunları ekledi: "BEDAŞ yetkilileri çevik polisleri getirerek, TOMA koyarak, güvenlikteki arkadaşlarımızı bahçeye yığarak bizim BEDAŞ'a girmemizi engelleyebileceklerini zannediyorlar. Açık açık söylüyorum, İstanbul'un bütün çeviklerini getirseniz de, kapıyı tutsanız da, bacadan da olsa BEDAŞ'a gireceğiz."  (BİANET)