DİSK, KESK, TTB ve TMMOB Ankara'da, "Bu pisliği halk temizler" şiarıyla 'Özgürlük, barış, demokrasi, adalet ve emek' mitingi düzenledi.

Ülkenin dört bir yanından Ankara'ya gelen işçi ve emekçiler, AKP Hükümeti'ni istifaya çağırdı.

Organizatörlere göre Ankara'da yapılan eyleme 30 bin kişi katıldı. 

Bir çok siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin yanında Halk Cephesi, Eryaman Halk Dayanışması, Konyaaltı Çapulcuları, Yeni Mahalle Yunus Emre Forumu, Gençlik Muhalefeti, Liseli Genç Umut, Kolektif, ve Kaos GL ile kadro isteyen geçici karayolu işçileri ile direnişteki Feniş işçileri de pankart ve flamalarıyla mitinge katıldı. Karayolu işçileri, güzergahın bir bölümünü çıplak ayaklarla yürüdü.

ROBOSKİ, PARİS KATLİAMI VE ROJAVA UNUTULMADI

Bazı KESK'liler, ellerinde süpürge taşıdı. Mitingde Roboskî katliamına dikkat çekmek için de 34 kişinin isimlerinin yazılı olduğu kefenler giyinildi. Ayrıca Paris'te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in fotoğrafları taşındı. KESK'liler elinde Rojava devrimini selamlayan pankartlar da taşıdı.

Sıhhiye Meydanı'na doğru yürüyen onbinler, "Hırsız var", "Din, iman dediler, memleketi yediler", "Yaşasın sınıf dayanışması", "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam", "Bu pisliği ancak devrim temizler", "Faşizme karşı omuz omuza", "Artık yeter hükümet istifa", "Çal çal nereye kadar bitti buraya kadar" sloganlarını attı.

Kitlenin Sıhhıye Meydanı'na ulaşmasıyla birlikte miting programı başladı. Emek ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunun ardından yolsuzluk operasyonunun ardından istifa eden ve görevden alınan bakanların ismi sayıldı. Kitle hep bir ağızdan yuhalayarak ve "Hırsız var" diye bağırarak tepkisini dile getirdi.

'PARALEL RANTLAR OLUŞTURDULAR'

Mitingte ilk olarak KESK Genel Başkanı Lami Özgen söz aldı. Özgen, "Hangi taşı kaldırsak altından yolsuzluğun, kokuşmuşluğun, kirliliğin sahipleri AKP ve Cemaat çıkıyor. Çürüyen düzen kurumları bir bir dökülüyor. Anayasa ve yasalar rafa kaldırılıyor. Bütün devlet kurumları tek kişinin iki dudağı arasından çıkan talimata göre harekete geçiyor. Bir iktidar ortaklığı çatırdarken yeni ittifaklar dizayn ediliyor" diye konuştu.

Başbakan'ın padişah yetkileri kullanarak fiili sıkıyönetim uyguladığını ifade eden Özgen, "AKP bir yandan yolsuzluk dosyalarını gizlemeye, bir yandan faşizmi tahkim etmeye çalışıyor" dedi.

AKP Hükümeti'nin paralel devletten şikayet etmesini eleştiren Özgen, "Hükümet akşam yatıp sabah kalkıp 'paralel devlet'ten dem vuruyor. Hükümet hukukun, adaletin, siyasetin, demokrasinin, düşünce ve ifade özgürlüğünün, çalışma yaşamının, örgütlenme özgürlüğünün katledilmesinde suç ortaklığı yaptığı paralel devleti 17 Aralık'ta mı keşfetti ki şimdi şikayet ediyor?" diye sordu.

Özgen konuşmasının devamında "Paralel rantlar oluşturmadılar mı? Gezi direnişine silahla, gazla, tomayla birlikte saldırmadılar mı? Yedi gencimizi katledenleri 'destan yazdılar' diyerek bizzat Başbakan kahraman ilan etmedi mi? Berkin'i ölüm uykusuna birlikte yatırmadılar mı?" dedi.

'MEMLEKETİ YEDİRTMEYECEĞİZ'

Mitingde bir konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, "Bu pisliği halk temizler. Çünkü iktidardaki her saray kavgasında çalınan bizim ekmeğimizdir. Onların kavgası, içinden milyonlar çıkan ayakkabı kutuları kimin olacak kavgasıdır. Bizim kavgamız ise bizden çalınanları geri almak kavgasıdır" dedi.

Egemenlerin çocuklarına işaret ederek, "Onların çocukları hırsızlık yapıp mahkemeye çıkarılamıyor" diyen Beko, kendi çocuklarının ise Gezi'de öldürüldüğünü, Roboski'de üzerlerine bomba yağdırıldığını, hapishanelere atıldığını söyledi.

Beko, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir avuç azınlık kalkınır, milyonlardan ise sadakaya çok şükür denilmesi istenir. Ama artık yeter. Bu yağma, sömürü ve zulüm düzeninin sonuna geliyoruz. Halk ayakta ve Haziran'dan beri bu yağma düzenini, bu zulüm düzenini sallıyor."

'BEZİRGAN SALTANATINA SON'

Beko'nun ardından TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı konuştu. "Bezirgan saltanatının bitmesi için buradayız" diyen Soğancı, TMMOB'un yetkilerini kısıtlayan ve bakanlıklara TMMOB'a bağlı odaları denetleme yetkisi veren kararnameleri hatırlattı. Soğancı, "Bizde onlardaki gibi kasalar, milyon dolarlar, para sayma makineleri yok. Bizde onlara bu ülkeyi yağmalatmamak için bilimin yol göstericiliğinde hazırlamış raporlar var. Gelip bizi denetleyeceklermiş, gelsinler" diye konuştu. Soğancı, sözlerini "Emperyalizme ve kapitalizme karşı eşit, özgür, demokratik ve bağımsız bir Türkiye için, şimdi hep beraber haykıralım: Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz."

TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Özdemir Aktan ise sağlık hizmetini piyasalaştıran politikaları eleştirdi.

Miting, halaylarla son buldu. (ETHA, ANF)