KESK, DİSK, TMMOB, TTB'nin düzenlediği "Savaşa, yoksulluğa, talana karşı halk için bütçe, demokratik Türkiye" mitingine on binlerce kişi katıldı.

Sabah saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından gelen emekçiler Ankara Garı'nın önünde bir araya gelerek "Savaşa, yoksulluğa, talana karşı halk için bütçe demokratik Türkiye" pankartı arkasında Sıhhiye Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.

KESK eş genel başkanları Lami Özgen ve Şaziye Köse, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, CHP ve HDP milletvekillerin de katıldığını yürüyüşe, çok sayıda emek örgütü ve siyasi parti destek verdi. Emekçiler yürüyüş boyunca, "Direne direne kazanacağız", "Savaşa değil barışa bütçe" sloganı atarak, "Eğitimde piyasacılığına son", "Sağlıkta özelleştirme öldürür", "Açlık sınırının altında asgari ücret öldürür" dövizleri taşıdı.

Yürüyüş boyunca, "Cumhurbaşkanlığı Sarayı"nın maliyetinin milyarları aşmasına ve Cumhurbaşkanlığı bütçesinin 2015 yılı bütçesinde yaklaşık iki katı arttırılması karşı olan öfke, dövizler ve sloganlara yansıdı. Sıhhiye kavşağından Ankara Garı'na kadar uzanan kortejde, üzerinde, demokratik bütçe taleplerinin yer aldığı devasa balonlar yürüyüşe ayrı bir renklilik kattı.

Yürüyüş sırasında ve eylem alanında polis tarafından alınan yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti. Binlerce çevik kuvvet ve sivil polislerin bulunduğu alana, "güvenlik" gerekçesiyle onlarca TOMA getirilirken, özel hareket polislerinin keskin nişancıları yüksek binalardan alanı izledi. Polisler, Sıhhiye Meydanı girişine de kontrol noktası kurarken, binlerce genç polisler tarafından üstlerini aratmayarak, "Katil polis hesap verecek" sloganıyla alana giriş yaptı.

Miting alanında emekçiler, AKP hükümetinin piyasacı ve özelleştirme politikalarına karşı tepkiler verilirken, kadınlar ve LGBTİ bireyler de 2015 bütçesinin kendilerini yok saydığını belirterek, alanda slogan ve bayraklarıyla renkli görüntüler oluşturdu.

Milli Eğitim Şûrası'nda alınan eğitimi dinselleştiren kararlara tepki veren ve binlerce üyesiyle miting alanına gelen Eğitim Sen'li eğitim emekçileri de, AKP hükümetinin piyasacı ve muhafazakar eğitim politikaları teşhir eden döviz ve sloganlarla, "Savaşa değil eğitime bütçe" dedi.

TTB ve SES'e bağlı sağlık emekçileri de, 2015 yılı bütçesinde sağlığa ayrılan payın az olmasının, AKP hükümetinin sağlığı bir rant alanı dönüştürme isteğini olduğunu belirterek, "Sağlıkta özelleştirme öldürür" diye haykırdı. Alana gelen binlerce genç ise, "bilimsel eğitim", "özerk üniversite" ve "bütçede temsil edilme" haklarını dile getirdi.

Sendikalı oldukları gerekçesiyle işten atılan IFC metal işçileri ve Maltepe Üniversitesi Hastanesi'nde çalışan emekçiler de işlerine geri dönmek için alandaydı. Binlerce işçi, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'na tepki gösterirken, insanca yaşam için asgari ücretin bin 800 TL olması talebini dile getirdi.

‘AKP YENİ BİR REJİM İNŞA EDİYOR’

On binlerce emekçinin miting alanında buluşması ile birlikte, miting devrim, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşu ile başladı. Ardından söz alan KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, 2015 yılı bütçesinin emekçilerin yarattığı bir zenginlik olduğunu, halkın zenginliklerinin nasıl bölüşüleceğine ve kimin ne kadar pay alınacağını AKP hükümetinin karar verdiğini söyledi.

Özgen, "Halktan topladığı ağır vergilerle, din ve muhafazakarlık örtüsü altında, baskıcı ve sömürücü 'yeni rejimini' inşa ediyor. İşçinin, emekçinin kazanımlarına, halkın birikimlerine el koyuyor" dedi. AKP hükümetine yakınlığıyla bilinen ve 2015 yılı bütçesine karşı hiçbir tepki vermeyen "sarı sendikalara", "Nerdesiniz?" diye soran Özgen, söz konusu sendikaları "hükümetin borazanlığını yapmakla" eleştirdi.

2015 yılı bütçesinin AKP hükümetinin "yeni bir rejim" inşa etmek için hazırladığını belirten Özgen, şöyle konuştu: "Yeni rejimle ne kastettiğinizi biliyoruz. Siz diktatörlük inşa ediyorsunuz. Bütçeniz de bunun ifadesi. Yaşamımız ipotek altına almanıza izin vermeyeceğiz. Mücadeleyi çok cepheli, çok bileşenli olarak büyütüyoruz. Sandığınız kadar kolay değil bizi razı etmek, razı edemeyeceksiniz. Yepyeni direnişlerle, örgütlenmelerle dikileceğiz karşınıza. Küreselliğin karşısına, küresel işçi hareketi dikeceğiz!"

‘AKP BİZİ TESLİM ALAMAZ’

Mitingde DİSK Genel Başkanı Kani Beko da konuştu. "AKP diktatörlüğü bizi teslim alamaz" diyen Beko, "Türkiye'nin birçok yerinde işleri ve emekleri için direndiğini ve direnmeye devam edeceklerini söyledi. Bütçenin eğitim, sağlık gibi birçok alanla beraber işçi sağlığı ve güvenliği alanında da "tasarrufa" gittiğine dikkat çeken Beko, "Onlar işçinin canından tasarruf eder ama Saraylardan tasarruf etmez" dedi.

Beko, AKP hükümetinin 2015 yılı bütçesinin de işçiler için güvencesiz ve taşeron çalışma koşullarını laik gördüğünü belirterek, "Tüm iş cinayetlerinin durması için taşeronluğun kalkması, 12 Eylül'den kalan sendikalı olma yasalarının değişmesi gerekir" diye konuştu. İnsanca bir yaşam için net bin 800 TL asgari ücretin olmasını gerektiğini ifade eden Beko, "AKP hükümeti ekonomik kalkınma ile övünüyor. Ekonomi kalkınırken, bütün değerleri yaratan işçiler, emekçiler ölüyor, sakatlanıyor. Milli gelir bin 800 TL'yi aşmış, biz de milli gelirden payımızı istiyoruz. 4 kişilik bir aileye tek kişilik milli gelir verilmiyor" diye kaydetti.

Beko, bütçenin savaş politikalarına yönelik hazırlandığını, AKP hükümetinin IŞİD’e destek vermesinin bunun bir göstergesi olduğunu söyledi. (DİHA)