...

Seksen darbesinin postallarını yalayan Fetullah yapılanması kırk yıldır her iktidar olanın eli ile peyderpey ve sindirile sindirile devletin içine yerleştirildi.

Bu yapılanma her iktidar olanla birlikte yürüdü, son on beş yıllık iktidar ile birlikte hem ekonomik alana, hem sosyal ve siyasi alana, hem de devletin her kademesine akla hayale sığmaz hile ve hurdalarla yerleştirildi ve bu yapılanmanın özellikle TSK içindeki konumlanışındaki en büyük pay mevcut iktidarındır!

Mevcut iktidar ile birlikte yığınla işe imza attılar...

...

(Bilen bilir ki, Türkiye'de bir siyasi iktidarın TSK ile sorunlu olması durumunda varlığını sürdürebilmesi mümkün değildir (o iktidar diğer kolluk birimleri içinde ne kadar etkin olsa da ana belirleyen TSK'dir..)!)

...

Geçen yıl gerçekleşmiş olan ''darbe'' girişiminden önceki darbe dosyaları çerçevesinde mevcut iktidarın desteği ile birlikte bu Fetullahçı yapılanma TSK içerisinde en etkin konumuna erişti!

...

Lakin devlet içindeki bu Fetullahçı yapılanmanın Erdoğan'ı tasfiye etme girişimiyle -on yedi yirmi beş aralık- birlikte (ki artık devleti idare eden güç ile devletin içine yeterince konumlanmış olan güç arasında ortak bir düşman hedef kalmamıştı, yol arkadaşlığı sona ermişti ve gücün doğası gereği birinden biri elimine olacaktı.. )

...

Erdoğan çok kıvrak bir şekilde devletin eski kodlarına sarıldı, arkasında olmakla gurur duyduğu dava dosyalarıyla tasfiye ettiklerini bir bir salmaya başladı!

Zira çok iyi biliyordu ki ''Hoca Efendi Hazretleri'' misyonu gereği iktidarın ayağını kaydıracaktı!

(Erdoğan zeki ve kurnaz bir liderdir, ancak eğer iki bin üç yılında iktidara geldiği gibi bugün de elindeki serveti sadece evlilik yüzüğü olsaydı ve evrensel değerlere bel bağlayıp demokrasizasyona , barış sürecine devam edebilseydi kimse ona karşı ne aralık operasyonlarına girişebilirdi ne de darbe tezgahlayabilirdi... Kanımca Erdoğan'ı bu çıkmaza sokan mesele kendi hatalarıydı ve artık geri dönüşü yok, ömrünün sonuna kadar iktidar kalmak zorundadır... )

...

Geçen sene bugün gerçekleşmiş olan ''darbe'' girişiminin kontrolü de elbet Erdoğan'da oldu...

Artık bu işten geriye dönüş yok, söze konu olan ''darbe'' girişiminden zaferler ve bayramlar yaratmak zorundadır Erdoğan!

Avrasyacılardan yeni dış politik salınımlar bekleyecek, soylulardan medet umacak, Ergenekonlardan destanlar yaratmak isteyecek, dışarıda yeni yeni kırmızı çizgiler çizip bir süre sonra sessizce yeşile çevirecek o çizgileri, yani tarihin tersine doğru akmak ve bakmak zorunda kalacak ve daha da önemlisi o koltuğu ne pahasına olursa olsun terk etmeyecek, edemeyecek!

...

Ha bu arada, Türkiye gibi ''büyük'' ülkelerde darbe ve darbecilik menfi bir olay değil, yerleşik bir kurumdur!

Evren Anayasası asla değiştirilemez deyip, tuz yürüyüşü gösterisi yapıp, Gandicilik oynayıp, bir gözünüzle çaktırmadan orduya göz kırparak her pratiğinizle iktidarı onayladığınızda da amacınız bu mekanizmayı beslemektir!

Laiklik nasıl sizin postunuz ise, dincilik ve ''yerli millicilik'' de en az sizdeki kadar onların postudur...

Hadi #15Temmuz darbecilik bayramınız kutlu ve mutlu olsun...

...

Ve son olarak, Türkiye'de ordu ile sorunlu olan iktidarda kalamaz!