Arka arkaya iki Arsenal maçı ve atılamayan tek bir golün karşılığında kaçan Şampiyonlar Ligi'nin hayal kırıklığıyla Mersin'e gelmişti Beşiktaş. Fiziksel ve mental anlamda yorgunluk da cabasıydı. Ancak lig başlıyordu ve iyi bir başlangıç yapmak önemliydi Siyah -Beyazlılar için, özelikle de Biliç için. Biliç için diyorum zira hala bir kadro derinliğine sahip değil Beşiktaş. Bu kadro derinliğini yaratma öngörüsüzlüğü nedeniyle de belki de Şampiyonlar Ligi fırsatı kaçmıştı ve bir de lige çok daha havalı bir başlangıç yapma fırsatı.

FUTBOLCU BOZUK SAHAYI BOYKOT ETMELİ

Tek sıkıntı fiziksel ve mental yorgunluk değildi Beşiktaş için, Demba Ba ve Oğuzhan sakattı. Maçın saatti 21.45 olmasına rağmen hava fazlasıyla sıcaktı ve nemliydi, sahaysa ayrı bir problemdi, harika bir stad yapıp o sahanın çimlerini bu hale getirmek nasıl bir anlayıştır anlamak mümkün değil. Ligin başlangıç tarihi belli, ancak sahanın çimleri hazır değil. Kocaman rakamlara devasa statlar yapıyorsunuz ancak o tribünlerin en önemli varlık sebebi olan gösteri alanını, sahayı önemsemiyorsunuz. Transfer bütçesine yığınla para harcıyorsunuz, Süper Lig'e yeniden çıkan takımınızı baştan aşağı yeniliyorsunuz, ancak iki futbolcu az alayım, parayı da sahanın bakımına harcayalım demiyorsunuz, diyemiyorsunuz.

Dün akşam o sıcak ve nemli havanın yanında o sahada top oynamak zorunda kalan oyunculardan iki tanesi sahanın zemini yüzünden sakatlandı. Önce Veli sonra Oktay... O sahada top oynanmasına önce futbolcular karşı çıkmalı.

TAKIMI ÜST LİGE ÇIKARTAN KADRO NEDEN DAĞITILIR?

Son yıllarda bir gelenekmişçesine Süper Lig’e yeni çıkan takımlar kadrolarını baştan aşağı yeniliyorlar, Mersin İdman Yurdu da Rıza Çalımbay’la aynı geleneği sürdürdü. Tam 16 yeni futbolcu gelmiş, 8 futbolcu ise gönderilmiş. Gelen futbolcular arasında Wederson, Serkan Balcı ve Tita gibi ligin kıdemli oyuncuları mevcut. Balıkesir’e baktığımızda da aynı şeyi görüyoruz. Bir o kadar oyuncu gitmiş oyuncu gelmiş. Gökhan Ünal, Sercan, Alanzinho gibi oyunculara umut bağlanmış. Oysa ben bir futbolsever olarak, lige yeni çıkmış bir takımdan bu deneyimli oyunculara bel bağlamasından ziyade, lige genç yetenekli oyuncuları sunmasını bekliyorum, merak etmek istiyorum kim bu oyuncu diye… Balıkesir’i yahut Mersin’i seyretmemizin bir nedeni olsun değil mi? Ancak böyle olmuyor… Ligde kalmak uğruna bu deneyimli (!) oyunculara bel bağlanılıyor, çoğu vakitte sonu hüsran oluyor. Ancak bir taraftan da şunu gösteriyor bu… "Sizi lige çıkartan kadroya güvenmiyorsanız oyuncu kaliteniz oldukça düşük ve yeterli oyuncu yetiştiremiyorsunuz". Akhisar’ı ayrı tutuyorum, onlar geçen sezon bunu yapmadı.

SAKATLIKLAR VE YORGUNLUK TAKIMI ETKİLEDİ

Beşiktaş Cumartesi akşamı özellikle maçın ilk yarısında ileri çıkmakta ciddi anlamda sorun yaşadı, bunda eksiklerin önemi büyüktü, özellikle Oğuzhan'ın yeri dolmuyor, buna Veli'nin sakatlığı da eklenince takım iyice geriye yaslanır oldu. Öyle ki Mersin'in Beşiktaş'a golü ikram edene kadar pozisyonu yoktu.

Burada Gökhan Töre'nin elde tutulmasının ne kadar önemli olduğunu da gördük. Sahanın zemininin de Beşiktaş'ın oyun yapısını bozduğunu söyleyebiliriz. Beşiktaş hücumu da savunmayı da komplike bir şekilde yapmaya çalışan bir takım zira. Mersin'se saha problemini daha çok uzun toplarla aşmasını becerdi. Ancak maçın sonu hariç top daha çok Beşiktaş'ın sahasında kalsa da ciddi bir tehlike yaratamadı Mersin.

MAÇIN KAHRAMANLARI HER İKİ TAKIMIN KALECİSİ

İlk yarıyı Beşiktaş önde kapatınca, ikinci yarı Mersin öne doğru daha fazla oynamak istedi, bunda da başarılı oldu ancak Arsenal hücumlarından kıdemli Beşiktaş defansını geçtikten sonra bu kez de maçın kahramanlarından kaleci Cenk'e takıldılar. Bu dakikalarda Beşiktaş kendini rahatlatacak çok net pozisyonlar da buldu. Cenk iki defa Mersin kalecisi Nihat'la karşı karıya kalırken, bir kez de Kerim Frei karşı karşıya kaldığı pozisyonda kaleci Nihat'ı aşamadı.

Bozuk zeminin iki kahramanı her iki takımın kalecisiydi anlayacağınız. Ancak Nihat'ın son dakikalarda Kerim Frei'ye yaptığı hareket maçtaki performansına yakışmadı.

BEŞİKTAŞ'IN SORUNU KADRO DERİNLİĞİ

Beşiktaş'ı bu yıl zorlayacak en önemli sıkıntının kadro derinliği olduğunu Arsenal maçından sonra bir kez daha gördük. Arsenal maçında yapamadığını bu maçta yaptı Beşiktaş. Ancak Necip'in, Mustafa'nın ekstra performansıyla, sol bekten devşirme bir sağ bekle oynamak Beşiktaş'ın ayıbıdır.

İsmail'e de yazıktır. Mersin'e gelince bu ligin en büyük özelliği oynatmama üzerine kurulu olması, dünkü saha en çok Mersin'e yaradı bu nedenle.

Ben Rıza Çalımbay'dan bu ligin tanıdık oyuncularından bir takım kurmasından ziyade, genç oyuncular bulup parlatacağı bir takım kurmasını beklerdim. Çok fazla deneyimli futbolcuyu yan yana getirip iyi bir takım kurmayı hayal etmek çok inandırıcı gelmiyor bana.

Sonuç olarak Beşiktaş için iyi başlamak önemliydi ve bunu başardı ancak önemli olan bir şey daha var ki o da yapılacak en az iki değil üç transfer...