“Geçen sene 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanı yerine başkan seçmiş olsaydık Türkiye bugün bu kaosu yaşamayacaktı''

Bu sözü hatırladınız mı?

Eminim bu sözün sahibini herkes biliyordur ve hatırlıyordur.

Ben yine de söylemek istiyorum: 'Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu!'

Bu sözlerin üzerinden çok geçmedi..

Sağlık bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Siirt'te hayatını kaybeden Jandarma Çavuş Bahadır Aydın'ın Bursa'daki cenaze törenine katıldı.

Cenaze töreni sırasında imamın elinden mikrofonu alıp:

''Bu milletin büyük millet olması işlerine gelmedi. Buna İsrail’in, Amerika’nın, Almanya’nın İngiltere’nin karşı çıkmasını anlarım da ey CHP ve MHP senin neden işine gelmiyor. Vatan sağ olsun.'' diyecekti belki de..

Tutmadı!

Tam o sırada bir ses yükseldi: ''Sayın Bakan, başkan seçilseydi bütün bunlar olmayacaktı değil mi? Bunu siz söylediniz. Başkan seçilinceye kadar ne kadar kan gidecek?” diye.

Ölen askerin yakınları da alkışlar ve sloganlar eşliğinde bakanı protesto etti.

Bu tepkiler üzerine Müezzinoğlu, cenaze töreninden ayrılmak istedi. Törenden ayrılacağı sırada da halkın büyük öfkesiyle karşılaşan bakan, belediye binasına sığınmak zorunda kaldı.

***

Bu halk her şeyin farkında. Kimse aptal yerine koymaya kalkmasın!

Ne Amerika, ne İsrail, ne paralel oyunu..

Bu apaçık sarayın oyunu!

Öyle kalkıp: 'Ben de şehit olmak istiyorum' demekle olmaz. Burun kırığına da benzemez bu!

Madem ki sarayın savaş istiyor; tutacaksın silahı, alacaksın yanına da saray sevicileri, gideceksin savaşa! 800 TL maaş ile geçinen ailenin, 20 sene boyunca gözünün içine bakarak büyütülen çocuklarını göndermeyeceksin savaşa!

Gencecik çocukların ölümüyle değil, o çocukların yaşamasıyla sağ olur o ''VATAN!''

***

Ve lafı daha fazla uzatmadan bitirmek istiyorum.

Kürtlerin ya da Türklerin kara kaşı-kara gözü için başlatılmadı bu süreç. Kendi saray çıkarları içindi. Saray çıkarlarına uymadı ve bitti.

Ve simdi savaşa karşı, yazarların, siyasetçilerin, sanatçıların, STK'ların da dahil olduğu bir Barış Bloğu kuruldu. Mitingleriyle, basın açıklamalarıyla birçok kez gündeme geldi.

Barış Bloğu'nun kurulmasıyla birlikte herkese büyük bir sorumluluk düştü.

Aynı zamanda barış için bir umut oldu.

Saray'ın Savaş'ına karşı Barış Bloğu kurulmasıyla birlikte, Saray'ın ta kendisine karşı da birlik günüdür.

Madem ki bir başka amacımız da demokrasi, o halde bir 'demokrasi bloğu' neden kurulmasın?

Batacaksak birlikte, kurtulacaksak birlikte..

''Başkan seçilinceye kadar ne kadar kan gidecek?” sözünü asla unutmayın. Huzurlu olma(yın)yalım.