Sizler hiçbir soykırıma karışmadınız, biz canımız istedi buharlaştık. Gittik mağaralara kendimizi kapatıp, kendimizi dumanlayarak tütsüledik. O da yetmez dedik, canımız çok sıkıldı ve vapur, trenlerde kendimizi canlı canlı odun, kömür yaptık.. O da kesmedi iddiaya girdik kadınlarımızın karnındaki çocukları için oğlan mı kız mı diye, sonra karnını deştik kadınlarımızın iddianın sonucunu öğrenmek için. Daha da ötesi var ya sizler travma yaşamayın, keyfinizi bozmayın diye anlatmıyoruz. Yoksa estağfurullah Türklük adına hareket edenler böyle bir şey yapar mı Türk'e laf edenlerin topu densiz!!!!

Hiç utanma sıkılma kalmamış artık, Ne diyelim!!!

Her şeyi geçtik, yüzyıl önce yaptıklarımız için nostalji olsun diye içimizden Hrant'ı seçerek geçmişte kendimize yaptıklarımızı anmak için 10 yıl önce 19 Ocak günü Hrant'ı Agos'un önünde öldürdük. Sırf canımız sıkılıyor diye ve Türk'ü zor durumda bırakmak için.

Olayı örtbas etmek için de çeşitli derecelerde devleti temsil ettiğini düşündüğümüz memurları işe dâhil ettik. O da yetmedi katil ile resim çekilip, katilin o gün taktığı bereyi  giymesi için de ar-ge çalışması yaptık.

Can sıkıntısı işte ne yapalım, Hrant'ı öldürene şarkı yaptırmasak bunu asla kabul etmezdik. Sonra Türk milleti iyice zor duruma düşsün diye kendimize en sadistçe yaptıklarımızı Garo ile anayasa görüşmelerinin mecliste yapıldığı dönemde anlattırarak kendimize birinci sınıf linç kampanyası örgütledik.

Hakikaten bize ne oldu da buharlaştık, haaaa değil mi? Yoksa Türk milleti adına hareket edenlerin böyle bir şey yaptığına kimse beni inandıramaz, asla... Biz Rumlar, Ermeniler, Süryaniler çok oluyoruz artık çok ekmeğini yediğimiz sofraya bıçak çekiyoruz....

________

Not: Canımız o kadar sıkkın ki bu yazıya da soruşturma açıp can sıkıntımızı gidermeye çalışacağız. Yukarıda kendimize yaptıklarımız yetmedi çünkü...