Feyenoord maçında da tedirgindik, takım henüz hazır değildi, kadro dardı, gidenlerin yeri henüz dolmamıştı ancak öyle olmadı. İlk maçta Mustafa sahne alırken ikinci maçta Mustafa'ya bir partner daha eklenmiş Demba Ba sahne almıştı. Feyenoord geçen seneden birçok oyuncusunu kaybetmiş, takım düzeni bozulmuştu, galibiyeti biraz buna bağlasak da Siyah Beyazlıların oynadığı oyun tüm Beşiktaşlıların iştahını kabartmıştı.

İkinci tur için tüm Beşiktaşlıların ortak dileği ağız birliği etmişçesine ‘Arsenal çıkmasın da kim çıkarsa çıksın’dı. Ama Beşiktaş kurada çekebileceğinin en güçlüsünü çekmiş Arsenal çıkmıştı. Arsen Wenger gibi bir duayenin teknik direktörlüğünde dile kolay 16 yıldır bir kez bile Şampiyonlar Ligi’ne katılmaktan yana fire vermemişler. Böyle bir istatistiğin karşısında oynamak elbet her takım için güç.

Ancak Biliç'in ilk açıklamasında bu istatistiğe ve Arsenal'in ismine dair bir sözü vardı, "Takımımın alçak gönüllü fakat kendine güvenir, korkmaz olmasını istiyorum. Kaybedecek bir şeyimiz yok diye düşünmemizi istemiyorum. Arsenal net favoridir fakat ben de beklentisi olan, 15 milyon taraftarı olan büyük bir kulübün teknik direktörü olarak baskı altındayım. Ben favori olmayan takımların favori takımları yendiği çok maçta oynadım, hocalık yaptım. Favoriyi yenmek mucize değil."

Bu coğrafyada alışık olmadığımız bir cümle sarf etmişti Biliç , "Kaybedecek bir şeyimiz yok diye düşünmemizi istemiyorum", oysa yerli antrenörlerimiz için söylenecek ilk cümle Arsenal'in karşısında bu cümlenin tam tersi olacaktır. Biliç'i farklı kılan ve onu sevmemizin nedeni tam da budur aslında. Hem ayakları yere basan, hem de takımına ve sistemine güvenen teknik direktör tavrını bize gösterebilmesidir.

LA VİTTORİA SARA NOSTRA - ZAFER BİZİM OLACAK”

Maç başlamadan önce Siyah Beyazlı taraftarların el emeği göz nuru “La Vittoria Sara Nostra - Zafer Bizim Olacak” pankartına Çarşı grubunun alametifarikalarından anarşizmi simgeleyen A işareti nedeniyle yasak geldi. TFF'nin pankart yasaklarına alışamamışken UEFA'nın sansür mekanizması da harekete geçti. Oysa tribünlerin vazgeçilmez kendini ifade aracıdır pankartlar.

"SÜLEYMAN SEBA'NIN EVLATLARIYIZ"

Ancak bir pankart daha vardı elbet ve o yasak dinlemeyecekti. Efsane başkanlarını unutmayacaktı Beşiktaş taraftarı ve en güzelinden onun dilinden hatırlayacaklardı. "Süleyman Seba'nın Evlatlarıyız". Öyle ya futbolcuları, taraftarları onun hep evladıydı.

Maç efsane başkanın anısına 1 dakikalık saygı duruşunun ardından başladı.

Başlama vuruşuysa maçın akışına uygun olacak, Demba Ba maç sonrası ‘Necip vur dedi vurdum’ diyecek, kalecinin önde olduğunu fark edecek ve orta sahadan topu Szczensy'nin üzerine havale edecekti, gol olsa muhtemelen üzerine bir ömür boyu konuşacağımız bir gol olacaktı ne var ki Szczensy topu son anda çıkardı.

Biliç maça bir sürprizle başlamıştı. Sağ bek yokluğunda sol ayaklı İsmail sağ kanatta oynayacak onun önünde Mustafa ve Oğuzhan olacaktı ki ikisinin de kanatta oynamaktan yana kayda değer bir talimi yoktu. İsmail maç boyunca bu ters ayağının yoksunluğunu çektiyse de formuyla göz doldurdu.

Tuhaf olansa ilk yarı boyunca ender gelişen Arsenal atakları Beşiktaş'ın devşirme kanadından değil Motta ve Olcay'lı sol kanattan gelecekti.

Sıkıntı bir tek sağ kanatta değildi elbet, Atiba da sakattı ve Necip onun yerine sahadaydı. Biliç'in saha içindeki kilit oyuncusu yoktu. Ancak burada devreye giren Biliç'in maç öncesi ikinci açıklaması olacaktı , "Bizim bir planımız ve sistemiz var en önemlisi bir hayalimiz var" demişti.

BİLİÇ'İN ZAMANI...

Bu üç maç için gördük ki, Biliç için bu sene rock'n roll vakti olacak. Arsenal karşısında bütün bir ilk yarı topu ayağında tutan Beşiktaş olacak, pozisyonları yaratan takım yine Siyah Beyazlı ekip olacaktı.

9. dakikada Oğuzhan'ın sağ kanattan pasında ceza alanı içinde topla buluşan Demba Ba'nın gelişine vuruşunda top kalecinin ellerinde kalacaktı.

32. dakikada ise Veli ceza alanı önünde sert bir şutla kaleyi yoklayacak, top yine kaleci Szczesny'de kalacaktı.

44. dakikada, ise maçın en net gol pozisyonunu bulacaktı Demba Ba. Sol çaprazda Chambers'dan topu kapan Senegalli oyuncu, ceza alanına girmeden önce rakibini geçip önünü boşalttı. Bu oyuncunun yerden vuruşunda, meşin yuvarlak yandan az farkla auta gidecekti.

45. dakikada ise sıra Arsenal’e gelmişti. Alexis Sanchez'in savunmanın arkasına kaçırdığı Giroud'un dokunamadığı topu kaleci Tolga yakalayacak ve maçın ilk yarısı 0-0 beraberlikle tamamlanacaktı.

İlk yarı boyunca topun hâkimiyeti Beşiktaş'ın kontrolünde olacak, takım olarak birbirine yakın duracak ve ön alanda kaptırdığı her topta presle Arsenal'le karşılık verecekti. Biliç bu oyunun ip uçlarını geçen seneden takımın defans sorunu çözerek vermişti aslında. Bu oyuna bu sezon Demba Ba da katılacak ve bu senenin fark yaratan oyuncusu olacağını şimdiden bize gösterecekti. Buna bir de Mustafa Pektemek eklenecek ve tam bir geri dönüş yaşayacak, takımın en çalışkan oyuncularının başında gelecekti.

İkinci yarı hızlı başlayan taraf yine Siyah - Beyazlı ekip oldu. Sol kanattan Oğuzhan'ın pasıyla topla buluşan Olcay, ceza alanına girecek Koscielny'yi şık çalımla geçecek ancak plase vuruşunda, meşin yuvarlak yandan az farkla auta gidecek ve hepimize bir ah çektirecekti.

Takım ikinci yarıya hızlı başlasa da pozisyon bulmakta güçlük çekti, Biliç'in bu noktada alternatifleri ise kenarda sınırlıydı. Önce Gökhan Töre Oğuzhan’ın yerine girecek, arından Olcay'ın yerine Kerim Frei sahada olacaktı.

Bu arada 80. dakika Ramsey kırmızı kartla oyun dışı kalsa da bu avantajı Siyah Beyazlı oyuncular kullanamadı. Son dakikalarda oyuna yeni transferlerden Cenk de dahil oldu ancak sonuç değişmedi. Beşiktaş tam bir futbol klişesiyle ‘kazanmaya çok yakın olduğu bir maçı berabere bitirerek’ Arsenal karşısında imkanlarını avantaja çeviremedi.

"HAYALİMİZ VE PLANIMIZ DEVAM EDİYOR"

Şimdi Beşiktaş'ı Londra'da zor bir doksan dakika beklese de gol yemeden maçı tamamlaması avantaj olarak görülebilir. Deplasmanda atılacak tek bir gol bile Beşiktaş için Şampiyonlar Ligi yolunda avantaj olacaktır.

O vakit Biliç'in maç sonu açıklamasıyla bağlayalım cümlemizi: "Hayalimiz ve planımız devam ediyor".