Beyoğlu'nda dükkanlar kapatılıyor, esnaf para kazanamıyor, Beyoğlu bitti... Gezi sürecinin ardından sıkça duyduğumuz söylemler. Bunun üzerine binbir türlü komplo teorileri kuranlar da var.  Doğru. Beyoğlu'nda birçok iş yeri kapandı, esnaf en zor günlerini yaşıyor belki de... 

Bundan kısa süre önce Beyoğlu işletmecilerinden Adar Bozbay ile söyleştik. Konuya ilişkin Adar çok güzel değerlendirmeler de bulundu. Yıllardır Beyoğlu işletmeciliğini yapan birisi olarak süreci yakından da takip ediyordu. Adar'ın söyledikleri beni tatmin etmişti. (http://www.demokrathaber.org/insanlar-artik-taksim039e-gelmeye-korkuyor-roportaj,116.html)

Fakat, geçen Cuma günü inanılmaz bir olay yaşadık. Saat akşam 7 civarı gibiydi. Taksim'de, Mis Sokağın İstiklal girişine yakın bir yerinde eczaneye uğrayacaktık. İşim acele değildi, fakat yakın bir yerde eczane varken işimi halledeyim düşüncesiyle yanımdaki arkadaşımla birlikte eczaneye doğru ilerledik. Kapısı kapalıydı ve saatin de geç olmasından dolayı geri dönmek ile dönmemek arasında ikilemde kaldım. Derken elinde boş çay bardaklarıyla çıkan adamı görünce arkadaşım eczanenin açık olduğunu söyledi. Arkadaşımın söylemine aldırış etmeden, kararsız bir şekilde eczaneye doğru ilerlerken bir kadın eczaneye girdi. İlk baş eczanenin çalışanı sandım, ama çok geçmeden bakışlarından müşteri olduğunu farkettim. 'Burayla kim ilgileniyor' dercesine birbirimize bakarken arkadan bir ses geliyordu; kardeşim kapattık! Görmüyor musunuz? diye... 

Mis Sokağını bilen bilir. Orta yaşlardaki adam, sokağın gürültüsüyle yarışır ses tonuyla bize doğru bağırıyordu. Yanımıza gelene kadar sakinliğimi koruyarak bir şey demedim. Elinden bırakmadığı iki boş çay bardağı ile yanımıza geldi. 

''Kardeşim görmüyor musun kapattık! Niye kapıyı açıyorsunuz?'' dedi. Kapı açıktı ve eczanenin kapandığına dair hiçbir belirti yoktu. Tavrından dolayı çok kızmıştım. Hiç çekinmeden aynı ses tonuyla cevabını kendisine verdim. Hem de yanlışlarını yüzüne çarparak; insanlara karşı yaklaşımınızı düzeltin. Sonra niye Beyoğlu esnafı kepenk kapatıyor? diye şikayet edersiniz söylendim. Haklıydık. Kapısında beklediğimiz bakkal, giyim dükkanı ya da herhangi bir yer değil, eczane ya hu! 

Benim önemli bir ihtiyacım yoktu. Fakat, önemli bir rahatsızlığı olan birisi de olabilirdim. Tabii beyefendi yaptığı işin öneminin farkında bile değil. Beyoğlu esnafının çoğunun İnsanlarla ilişkilenme biçimleri çok kötü! 

Ve...

Beyoğlu'nda başlaya altyapı çalışmaları sebebiyle Beyoğlu esnafı tekrardan gündem de.

Beyoğlu esnafı kötü zamanlardan geçiyormuş. Ben Beyoğlu esnafının en iyi günlerini de gördüm. Hatırlayanlar bilir.  Taksim esnafının yaşadığı sorunlar elbette politik, ama bu durum asla mazeret sayılamaz. Beyoğlu'nu bitirmek isteyenler yıllar önce ilk kazmayı vurdu. Her biri oradaydı. Beyoğlu'na sahip çıkmaya çalışan insanlara Beyoğlu esnafı para kazanamıyor bahanesi öne sürülerek terörist muamelesi yapıldı. Dönemin Başbakanı televizyonlara çıkıp, 'benim Beyoğlu esnafım çapulcular yüzünden evine ekmek götüremiyor' dediğinde, Beyoğlu esnafı halkın karşısında değil yanında saf tutacaktı. 

Kısacası Beyoğlu esnafı o kadar da masum değil.

Beyoğlu'nu hükümet, esnaf el ele vererek bitirdiler. Tabir-i caizse Beyoğlu esnafı bindiği dalı çoktan kesti...