Gençlerin enerjisini seviyorum. Onların bu saf duygusuna şahit olmak ve hatta bir köşesinden dahil olmak insanın yaşam enerjisini tazeliyor.

Moda Sahnesi’nde Bay Jerry nin Yeri oyununu ön sıradan seyrederken bu duygular içerisindeydim.

Karşımdaki insanların yüzlerine bakmaya meyilli olduğumdan aslında sevmiyorum ön sıralardan oyun seyretmeyi.

O gece sahnedeki insanların birbirlerinin gözlerinde yol aldığını gördüm.

Sözgelimi müzik yapan grup Kabile Trio oyunu sahneleyen arkadaşlarından sözü gözleriyle alıyor müzikleriyle tamamlıyordu.

Arkadaşlarının sahnedeki esprilerine gülümsemeleriyle dahil oluyor müzikleriyle eşlik ediyorlardı.

Bu enerji ringini seyretmek keyifliydi.

O gece zeka ürünü bir hikayenin cazla yoğrulmuş haline dahil olduk.

Bay Jerry'nin Yeri garsonları tıpkı masa numarası gibi numaralanmış, sloganları müşterisine meydan okuyan cinsten çılgın bir yer.

“Yemeği mi beğendiniz, tabağa tükürün! Anneniz daha iyisini mi yapıyordu? Çağırın annenizi o yapsın.”

Her çılgınlığın acıtan bir de hüzün yanı var elbet.

Yere çömelip, kendi çıplak ayaklarına merhametle sarılıp bir tekerleme söyler gibi mırıldanıyor hikayenin bir vakti genç adam.

“Şimdi biz köleler yerleşemiyoruz. Yani yerleşiyoruz ama hep bi’ sıkıntı çıkıyor.”

Bay Jerry nin Yeri’n de garsonlar Mr. 5 ve Mr. 13 kendi aralarında sohbet edip bir yandan restoranı, müşteriler için hazır hale getirirken yakın zamanda başlarından geçmiş olan muammalı olayları da sohbetlerinde aydınlatmaya çalışıyorlar.

Aynı yerde çalışmalarına, aynı patrona sahip olmalarına rağmen başlarından geçen olayın başka köşelerinde durup, parçası olmuşlar.

Birinin bilmediğini diğeri bildiği ile tamamlıyor.

Birlikte tamamladıkları büyük resmin görüntüsünde, durum değerlendirmesine davet ediyorlar seyirciyi.

Mr. 5 ve Mr. 13 hikayelerini anlatırken bazen mekan ve zaman değişiyor. Moda sahnesinin küçük sahnesinde oynanan oyunda, şimdi kendi kaderine bırakılan Atatürk Kültür Merkezinde ki gibi birbirinin içinden geçen raylı sistemli öyle hop diye değişen bir sahne sistemi yok. İstanbul’da başka nerede öyle profesyonel sahne sistemi var ya da kaç sahne uygun büyüklükte böyle bir sisteme bilmiyorum.

Bay Jerry’nin Yeri’nde oyuncular Mahir Akgündoğdu ve Talha Kaya, sizi içine soktukları hikayenin içinde, kelimeleriyle zaman sekmeleri yaşamanızı sağlıyorlar.

Zihniniz inatçı değilse, hikayeye teslim olup, müziğin eşliğinde, oyuncuların kelimelerinde Bay Jerry’nin Yeri’nde yaşamanız mümkün.

Sadece seyirci olmuyorsunuz elbet, bazen Mr. 13 ün açtığı dolabın içinde ki bufolo, geleceği düşünen tavuk, olduğunuz kocaman bir restoran dolabına giriyorsunuz. Aniden oturduğunuz sandalyenin dibinde insan kanı olduğunu fark edip, dün gece işlenmiş bir cinayetin masum tanığı haline geliyorsunuz.

Sahne de garsonlardan biri, arkadaşına sesleniyor. Şimdi neredesiniz Mr. 13 mahzende mi diye soruyor. Mekan genişliyor. Evet Mr. 5 diyor diğeri, hazır buraya gelmişken bir sigara içiyorum tabi.

An oluyor iki kişilik oyunda, geriye dönüşlerin olduğu bir hikayeyi, temposu seyirciyi saran şarkılarıyla anlatıyor Mahir Akgündoğdu ve Talha Kaya.

Barış Yücedağ bu güzel, zeka ürünü hikayenin yazarı ve yönetmeni.

Bay Jerry’nin Yeri, Yücedağ’ın yönetmenliğini yaptığı ilk oyun.

Kendi yazdığı ilk oyunu NRD aynı zamanda Kabile Sahne’nin sahnelediği ilk oyun ve yönetmenliğini Rusudan Savaneli yapmış. İkinci oyunu ise Patrick Bouvet ve Rodrigo Garcia’nın metinlerinden faydalandığı Yarın adlı oyun.

2015 yılında ise Tıpkı O Gün Gibi adlı oyunu sahnelenmiş, yönetmenliğini ise Erhan Tuncer Yapmış.

Bay Jerry nin Yeri oyununa ilki düzenlenen Kadıköy Tiyatro Festivalinde gitmek istemiştim, nasip olmamıştı. Festivalle ilgili yazı yazmadım sanırım ama Kadıköy seyircisi için hem tiyatrolarını tanımak açısından hem de oyunlara gitmeye vesile yarattığı için güzel ve anlamlı bir eylem olduğunu düşünüyorum.

Kadıköy Tiyatroları Platformu ve Kadıköy Belediyesine düzenledikleri bu etkinlik için tekrar teşekkür etmek istiyorum hazır vesile yaratmışken.

Kadıköy’de zamanla atıl hale gelen Moda sinemasına yeniden hayat veren Moda Sahnesi’ni de çok seviyorum. Eski halini de severdim. Orada izlediğim festival filmlerini bile hatırlıyorum hala.

Şimdi de sanatın nabzının attığı yer olması beni çok sevindiriyor.

Burada aynı işe gönül vermiş insanların bir araya gelip ortaya çıkardığı enerjiye hayranım.

Aynı yolda ilerleyen insanların bir araya gelip ellerindekini çoğaltmasının güzel bir örneği olarak görüyorum.

Dünyada her işin bir taşıyıcı yanı vardır. Aynı okuldan mezun insanlar, meslek grupları, birbirlerinin fikirlerinin devamını getiren insanlar, genelde istemsiz gruplar oluştururlar.

Bunların en büyüğü emeğe, insanın varlığına saygı duyan bir halka oluşturmak olmalı.

Baktığımız her yerde olayın oluşumunun kaynağını görmeye niyetli olmalıyız.

Niyetimiz eylemimizin özünü oluşturur.

İşte tam da bu yüzden, bakmayı bilenler gördüklerini, nasıl baktığını anlatmak zorunda.

Büyük ve taşıyıcı halka belki de o zaman oluşur.

Ve efendim sözü fazla uzatmadan ve menzilinden kaydırmadan hatırlatmak isterim ki

Bay Jerry’nin Yeri’nde , Talha Kaya ve Mahir Akgündoğdu yani Mr. 5 ve Mr. 13 bu Pazar 26 Şubat günü Taksim Kabile Sahne de 19.30 da yeniden sahnedeler.

Pazar günü bir maniniz yoksa, en canlısından Kabile Trio’nun sıcak caz müziği eşliğinde hikayelerine tanıklık etmeniz için sizi bekliyor olacaklar.

Güzel günlerde iyilikle görüşelim efendim.