Bir yurttaş olarak kalbimden ve aklımdan geçen şu ki, 11 Şubat’ta yapılacak olan HDP 3. Olağan Büyük Kongresinde eş genel başkanlığa Ayhan Bilgen ve Tülay Hatimoğulları’nın seçilmesidir.

Neden?

Ayhan Bilgen’i 2000’li yılların başından beri tanırım. Çay içmişliğimiz, yemek yemişliğimiz hatta sanırım iki defa uğraşlarımızın kısa bir süre de olsa kesişmişliği var.

Ayhan Bilgen’i tek kelime ile tanımlayacak olursam vicdan derdim. Vicdan sahibi bir politikacının ne denli kıymetli olduğunu bu yangın yerinde, takdir edersiniz.

Bu en önemli referansımdır.

Şimdi esasa gelelim.

Ayhan Bilgen, güncel politika üretme yeteneği olan, ötekiler ile çalışma becerisi olan ve en önemlisi, uygulanabilir ve sürdürülebilir politik hayal gücü olan biridir.

Toptancı bir yaklaşım ve ret ediş yöntemi yoktur, daha çok somut koşulların, somut tahlilini yaparak hareket etme kabiliyeti olan bir politikacıdır.

Politika üretme, perspektif üretme, en önemlisi çözüm üretmekte yeteneklidir. Üstelik bunu romantik, namuslu, kararlı ve vicdanlı bir hayal gücüyle, reel hayatla bağ kurarak yapar.

İslamcı jargonu ve camiayı iyi bilir ve tarihsel süreci boyunca başarılı bir şekilde ötekilerle, farklı düşüncedeki insanlar ile çalışmayı bilmiş ve sürdürmüştür.

Gelecek dönemde Türkiye demokrasi güçlerinin birleşmesi konusunda ciddi bir rol oynayabilir. Bunu realize etme yeteneğine sahiptir. Zira bildiğim Ayhan Bilgen buna inanan biridir.

Bunun yanında HDP’nin Türkiyeleşmesi (ben bu kavramı sevmiyorum, haksız bir jargon ama neyse yaygın olduğu için kullanıyorum) konusunda bir sigorta görevi taşır.

HDP, Türkiye siyasetinde Ayhan Bilgen ile aktif bir rol oynayabilir. Geniş toplumsal kesimlerle bağ kurabilir. Türkiye demokrasi güçlerinin birleşmesi konusunda somut adım atabilir.

Duygu ve düşüncelerim bunlardır.

Gelelim Tülay Hatimoğulları’na; Onu kendimi bildim bileli tanırım. Şimdiye dek bir çay içmişliğimiz olmasa da, aynı şehrin insanı olarak, hakkında söyleyebileceğim en önemli şey vicdan sahibi olmasıdır.

Bu vicdan sahibi politikacı, hayatı boyunca demokrasi, emek, sol ve kadın mücadelesini sürdürmüştür.

Kadın sorunlarına ilişkin verdiği mücadele nedeniyle belki yüzlerce kadını etkilemiş ve onların hayatını değiştirmiştir.

Kişisel tarihinde her zaman tutarlı ve dik bir duruş sergileyerek, tüm yangın dönemlerinden başarıyla çıkmıştır.

Daha önemlisi Türkiye’de yaklaşık bir milyon nüfusa sahip olan Arap Alevi cemaatinin üyesi olarak, HDP eş genel başkanlığı stratejik bir değer taşır.

Bu değer Suriye iç savaşı bağlamında çok kıymetlidir. Zira bu kimlik, gelecekte halklar arasında kardeşlik duygularının gelişmesinde ve işbirliğinin oluşmasında kilit rol oynayabilir.

Vicdan sahibi, Arap Alevisi bir kadın politikacı olarak Tülay Hatimoğulları’nın HDP eş genel başkanlığının Türkiye siyasetine katacağı çok şey olduğunu düşünüyorum.

Bir yurttaş olarak inancım şu ki Ayhan Bilgen ve Tülay Hatimoğluları’nın başta HDP olmak üzere, gelecekte kurulması ihtimal dahilinde olan Türkiye Demokrasi Güçlerinin birleşme organizasyonunda çok kıymetli adımlar atacaklarına inanıyorum.

Ayhan Bilgen ve Tülay Hatimoğulları’nda bu niyet, öngörü ve vicdani sorumluluk yeterince vardır.

Duygularım ve düşüncelerim bunlardır.