Maç öncesi dost sohbetinde ortak kanaat güvene dairdi, taraftarlıktan ziyade takıma güveniyorduk, takım ligde liderdi, sahada irade koyabiliyordu en önemlisi Beşiktaş’ın Avrupa kupalarında Tottenham ve Arsenal maçlarında oynadığı bir oyunun verisi vardı hepimizde. Peşi sıra Liverpool’un Premier Lig’de istediği yerde olmaması ile ilgili bir durumu mevcuttu. Hal böyleyken maç öncesi halimiz bu maçı en kötü berberlikle kapatabileceğimize dairdi. Bu inancı da bize sezon başından bu yana Beşiktaşlı oyuncular vermişti.

Ne var ki öyle olmadı Beşiktaş Anfield Road’dan 1-0 mağlup olarak döndü. Bilic maç öncesi açıklamasında aslında sahada oynanacak oyuna dair ip uçları vermişti “Her şeyden önce iyi bir maç oynamak için gidiyoruz. Liverpool büyük bir dünya kulübü ve kesinlikle maçın favorisi. İyi bir galibiyet serisi yakaladılar. Son 15 maçta sadece bir mağlubiyetleri var” . Bilic Anfield Road’da maç oynamanın ne demek olduğunu Liverpool’un en büyük rakiplerinden Everton günlerinden de iyi biliyor dolayısıyla Arsenal ve Tottenham maçlarındaki performansı beklemek aslında bizim iyimserliğimizdi.

Bilic kontrollü bir oyunu seçti Anfield Road’da. Öncelikli amaç gol yemeden maçı tamamlayabilmekti. Atılacak olası bir golse büyük bir avantaj olacaktı. İlk yarım saat bu plan tuttu diyebiliriz, biz ekran başındakiler içinse bir hayal kırıklığı olmadı desek yalan olur. Zira topla etkin olan Liverpool olsa da onlar da Beşiktaş’a uymuş ve kontrollü bir oyunu benimsemişti bu kontrollü oyunda ilk yarı Liverpool Beşiktaş’ı adeta kalesine çağırıyor siyah-beyazlı oyuncularsa Bilic’in oyun planına sadık kalacaklarının öncelikli işlerinin bölgelerini kontrol etmeleri gerektiğinin sadakatiyle öne çıkmakta bocalıyorlar gibiydi. Liverpool Beşiktaş’ın bu oyununu kavrayacak ve ilk yarının son 15 dakikasında oyunu tartmaktan vaz geçip tehditkarlığını artırmayı seçecekti. Bu dakikalar aslında Bilic’in de hesap dakikalarıydı, kapılacak toplar Liverpool kalesinde olası bir gol demekti. Demba Ba’yla nitekim pozisyon bulsa da değerlendiremeyecekti Beşiktaş.



Bu Takım Kontrollü Oyunu Sevmiyor

İkinci yarı yine bir umutla Beşiktaş’ın refleks koyacağına dair bir inancımız mevcuttu, ancak bu da söz konusu olmadı. Ataklar Liverpool’dan gelirken baskı Beşiktaş kalesinden pek eksik olacak gibi gözükmüyordu. Siyah-beyazlı oyuncuların iyi niyetli savunma çabaları her an bir gol yenebileceğinin tedirginliği gidermiyordu bizde.
Maçtaki hakim hava Beşiktaş’ın lig maçlarında golü bulduktan sonra son 20 dakika arkaya yaslanıp hattı müdafaaya dönmesini çağrıştırıyordu ki Beşiktaş bu maçların bir çoğundan galip gelmesini becerse de hiçbir vakit güven veren bir savunma biçimini ihtiva etmemişti bizlere.

Ki bu oyun biçimi siyah beyazlı ekibin en iyi yaptığı işlerden hücum organizasyonlarından da geri bırakan bir oyun biçimi… Zira oyun “önce bölgeni savun”a dönünce Beşiktaş hücumda yaptığı iyi işlerden de vaz geçmek zorunda kalıyor, bir birine yakın, dikine ve organize oynamaktan da vaz geçiyor, top kayıpları artıyor, hızlı hücumlar takımı zorlamaya başlıyor, sahada acemice dediğimiz bir çok hareketler görmeye başlıyoruz.



Dün akşam bu acemilikleri 85.dakikaya kadar örten Bilic’in ve siyah-beyazlı oyuncuların maç sonu dediği gibi takım savunmasını çok iyi yaptıklarından dolayıydı, ancak takım savunmasından kasıt bu acemilikleri örten özverili mücadeleydi oyuncuların birbirinin açıklarını kapatma çabasıydı.

Bu çaba penaltı pozisyonunda acemilikle karışınca Motta’nın gereksiz bir penaltısını yarattı. Bu penaltı Liverpool’un maç boyunca oynadığı tehditkar oyunun da karşılığıydı aynı zamanda.



Bilic, Rövanş İçin Sezon Başını Hatırlamalı  

Bilic’in Liverpool’u çok yakından tanıdığına elbet şüphemiz yok ancak siyah-beyazlı ekip topu önde oynamadığı zamanda birçok maçta olduğu gibi acemileşiyor en büyük örnek derbi maçları, bu oyunu sevmedikleri çok açık.

Ancak teknik direktörler bu seviyedeki çift taraflı maçlar için daha garanti gördükleri kontrollü oyunu tercih ediyorlar. Bilic’de dün akşam bunu yaptı ve 1-0’lık zor bir skorla İstanbul'a geri döndü. Bence keşke oyuncuların oynama isteklerine biraz göz yumabilseydi Bilic. Siyah-beyazlı ekip takım savunmasına harcadıkları enerjiyi gol için harcasalardı belki gol bir atabilmiş ve daha avantajlı bir skorla dönebilmiş olacaktı.

İkinci maç için bu oyun iştahına ve gücüne çok ihtiyacı olacak Beşiktaş’ın.