Artık her gece endişeli bir şekilde uyumaya çalışıyoruz. Hatta birçoğumuz uyuyamıyoruz bile..

Her an başımıza bir şey gelecek gibi; ya da sevdiğimiz birine bir şey olacakmış hissiyle yaşamaya başladık.

Suruç katliamının, Kürtçe konuştuğu için İstanbul'da katledilen gencin, Erzurum'da HDP'li olduğu için diri diri yakılan Aydın Taşkesen'in ve Diyarbakır'daki patlamanın üstünden çok geçmedi. Hepsini 2015 yazında yüzlerce kayıp vererek yaşadık. Çok geçmeden yeni bir acı daha eklendi: Ankara'da barışa bombalı saldırı!

Bu ülke de adeta tarihi bir an yaşandı; 'barış pankartlarının üzerinde cenazeler taşındı!'

Yine ülkenin dört bir yanına ateş düştü! Yine siyasetçiler, aydınlar çıkıp: 'Üzgünüz, terörü kınıyoruz!' dediler.

Soruyorum: Sizce hala kınamak yeterli mi ?

Adeta halkı terbiye edercesine bir kaos ortamı yaratıp: 'Bakın, istikrar bozuldu, kaos ortamı yaşandı, siz misiniz bize oy vermeyen?!' dercesine bir politika izleyen diktatör var karşımızda.

Bu şekilde yorumluyorum çünkü daha geçen gün PKK'nin ateşkes açıklamasından hemen sonra bu katliam gerçekleşti!

Ateşkesin ilan edilmesi üzerine tartışma ortamı bile yaşan(a)madı. Demek ki, Ankara'da güvenlik önleminin alınmaması da bu yüzden: AKP savaş/ kaos istiyor!

Güvenlik zafiyetinin olmadığı yerde yüzlerce kayıp verdik! Her gün istihbaratı ile övünen ve 33 terör örgütüyle bile mücadele ederiz diyen bir hükümet, Türkiye'nin Başkenti'nde çok tuhaf bir şekilde güvenlik önlemi alamıyor! Yine utanmadan çıkıp; 'bu ülkenin geçici seçim hükümetiyiz, istikrarımız bozulduğu için bunları yaşıyoruz' diyen bir başbakan var. Silvan'da, Bismil'de, Cizre'de o kadar sivil insanı katlederken 'hükümetimiz terörle istikrarlı bir şekilde mücadele ediyor' diyen başbakan değil miydi? Ölen sivilleri PKK'li olarak haberlere servis eden bu hükümet değil miydi?

Ankara katliamının tek sebebi de kanla istikrar sağlayacağını düşünenlerdir! Halkı kalabalık yerlere sokmamak, korku salmak, istikrar bozuldu demagojisi yapmak, terbiye etmeye çalışmak o sarayı yıkacak!

Sarayın savaşına karşı halkların barış mücadelesi devam edecek. Yine her görüşten, her kimlikten insanlar bir araya gelerek barış sloganı atacak, yine 1 Kasım'da sandığa giderek 'SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAK!'