Anayasa değişikliğini öngören tasarı Mecliste görüşülmeye devam ediyor. Tasarının 12. Maddesi kabul oyu alarak geçti.

12. madde, Anayasa değişikliği tasarısının en önemli maddelerinden olan ve Cumhurbaşkanına sınırsız yetki veren maddelerinden birisi.

12. Madde, mevcut Anayasanın 119. Maddesini değiştiriyor.

Değiştirilmiş haliyle Anayasa madde 119;

“Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Olağanüstü hal ilanı kararı verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz. Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir. Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin on yedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.

Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar.”

Değişikliği öngörülen 119. Maddenin en önemli paragrafı; “Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin on yedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir.” Diyen ifadeleridir.

Cumhurbaşkanı, Olağanüstü Hal ilan edip Cumhurbaşkanı Kararnamesi çıkarırken, Kendi yetkilerini düzenleyen Anayasanın 104. Maddesinin 17. Fıkrasına aykırı davranabilecek!

Cumhurbaşkanının yetkilerini belirleyen Anayasanın 104. Maddesinin 17. Fıkrası; “Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez.” İfadesiyle, Cumhurbaşkanı kararnamelerinin, temel haklara, kişi haklarına, siyasi haklara aykırı olamayacağını söylemektedir.

Ancak, değişiklik önerisinin kabul edilen 12. Maddesindeki “Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin on yedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir” ifadesiyle, 104. Maddedeki sınırlamaları kaldırıyor ve Cumhurbaşkanının yetkisini sınırsız hale getiriyor.

Cumhurbaşkanı Olağanüstü Hal ilanı yapabilecek.

Olağanüstü Hal kapsamı içerisinde Cumhurbaşkanı kararnamesi çıkarabilecek.

Cumhurbaşkanlığı kararnamesi sınırsız olabilecek!

Burada ifade edilen “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi”nin, bugünlerde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerden farksız bir uygulama olduğunu da belirtelim.

Anayasada öngörülen ve “Başkanlık Sistemi”ni kıskandıracak ölçüde yetkilerle donatılan ve denetlenebilirliği neredeyse imkansız duruma getirilen Cumhurbaşkanına, bir de OHAL ilan edip, sınırlama olmaksızın kararname çıkarabilme yetkisi tanımak, adaleti, özgürlüğü ve demokrasiyi kalan kırıntılarıyla birlikte tarihe gömmek anlamına gelir.

Yapılması öngörülen ve Meclisteki oylamalara bakılırsa referanduma gitmesi kesinleşen Anayasa değişikliğindeki maderlerin tamamına baktığımızda, adına Cumhurbaşkanı veya “Partili Cumhurbaşkanı” , ne denirse densin, Başkanlık sistemini kıskandıracak ölçülerde yetkilerle donatılan, asla denetlenemeyecek duruma getirilen, parlamentoyu devre dışı bırakan bir rejim değişikliği ile karşı karşıya olduğumuzu görmek için Anayasa profesörü olmamıza gerek yok!

Yasama yetkilerini bile üzerinde toplayan Cumhurbaşkanı var ediliyorsa, parlamento ne yapacak?

Her şeyi bir tarafa bıraksak bile, değişiklik önerisinin mecliste oylanarak geçen ve Anayasanın 119. Maddesini tamamen değiştiren 12. Maddesindeki, sınırlamaları tümüyle kaldıran “sınırlandırmalara tabi olmaksızın” ifadesi oldukça ürkütücü!

“Sınırlandırmalara tabi olmaksızın” yetkilendirilecek bir kişinin, nasıl ve hangi koşullarda engellenebileceği, denetlenebileceği veya görevden alınabileceği ise imkansızlıklar içerisine sıkıştırılarak yok edilmiş!

Ülkenin daha fazla karanlıklara gömülmemesi adına kişilere düşen sorumluluklar, gereğinin yapılmasını beklemekte!